Özne Hızlı @oznehizli

"İNSANIN ANLAM ARAYIŞI" - Kitap Yorumlaması

Viktor E. Frankl (1905-1997) Avusturya’lı psikiyatr. 3. Viyana okulunun ve Logo terapinin kurucusu, varoluşçu terapinin de en önemli isimlerinden biridir. Frankl, Freud ve Adler’den sonra sahanın en dikkat çeken ismidir. Diğer eserleri, Bilinç dışı Tanrı, Anlam İstemi ve Psikoterapi ve Varoluşçuluk sayılabilir Freudyan yaklaşımı benimseyen, hayata tutunmanı sağlayan bir amacın varsa yaşarsın prensibiyle kendi psikoterapi yöntemini oluşturmuştur. 2. Dünya Savaşı sırasında kapatıldığı 4 toplama kampından sağ çıkmış, annesini, babasını, kardeşini ve karısını toplama kamplarında kaybetmiştir.
İnsanın Anlam Arayışı, 30’un üzerinde dile çevrilen ve 15 milyondan fazla satan başucu kitabıdır.
Yazar, toplama kamplarında yaşadıklarını kendi psikiyatrik öğretisiyle anlatır. Varoluşun çetin koşullarında anlamı keşfetmemize yardım edecek süreci kitap boyunca anlatmaya çalışır. “İnsanı insan yapan nedir?” sorusuna yanıt verir.
İlk bölümde, Auschwitz toplama kampında tutuklu olduğu sırada deneyimlerini, gardiyanların psikolojisini anlatıyor. Ve Logo terapiyi geliştiriyor. Tamamen gerçek deneyimlerinden yola çıkarak oluşturduğu bu kuram; içinde yaşadığımız hem fiziksel hem ruhsal acılarla dolu, tek kontrol edebileceğimizin kendimiz olduğu ve dışarıdan gelenlere karşı zaman zaman korunmasız kaldığımız dünyamızın, küçük bir prototipi olan toplama kampından esinlenerek geliştirilmiştir. Hayalini bile kuramadığımız korkunç şartlar altında insanın, tüm benliğini koruyup hatta yücelterek yaşama sıkı sıkı bağlanışına, içinde yaşadığı kampı varoluşunun bir parçası olarak algılayışına tanıklık etmek isteyen herkese önerebileceğim bir kitap.
Kitabı okurken hoşuma giden yerleri paylaşmak isterim.
“Mizah, ruhun kendini koruma savaşında bir başka silahıydı. Mizahın sadece birkaç saniye bile olsa, insana başka her şeyden fazla olarak her durumun üzerine çıkabilecek bir mesafe ve beceri sağladığı iyi bilinir.” (s.55)
“Biz koyunlar sadece 2 şeyi düşünüyorduk: Kötü köpeklerden kaçınmayı ve biraz yemek almayı.” (s.62)
“Kamp sakinleri ne olursa olsun karar vermekten, inisiyatif almaktan korkuyorlardı. Bu, insanı kaderin yönettiğine ve kişinin kaderini etkilemeye çalışmaması bunun yerine ağlarını örmesine izin vermesi gerektiğine yönelik güçlü bir histen kaynaklanıyordu.” (s.68)
“Ünlü bir araştırmacı psikolog, toplama kampındaki yaşamın -geçici bir var olma- olarak adlandırılabileceğini söylemişti. Bunu -sınırı bilinmeyen geçici varoluş- şeklinde genişletebiliriz.” (s.81)
“Yaşlıların geleceğe dair fırsatları ve olanakları olmadığı doğrudur ama onlarda bundan fazlası vardır. Gelecekteki olasılıklar yerine geçmişteki gerçekliklere yani yerine getirdikleri potansiyeller, doldurdukları anlamlar, hayata geçirdikleri değerlere sahiptirler. Hiç kimse ve hiçbir şey bunları geçmişten söküp alamaz.” (s.152)

2
Özne Hızlı @oznehizli

rica ederim

Mücahit Muhammet Karakuş @Mucahit_Muhammet_Karakus

Benim de merak ettiğim bir kitaptı, teşekkürler paylaşım için.

1

Yorum yazmak için giriş yapmanız gerekli