Hayat40tansonra @Hayat40tansonra_321

Siz Hangi Gruptansınız?

Başlık ve fotoğraf azda olsa yazımın ana temasının anlaşılması için bir fikir veriyordur. Konuyu biraz daha detaylandırmak, varsa sizin de fikirlerinizi dinlemek istiyorum:-) 


Kendi blog sayfamda "HOŞ" olmayan fotoğraflar yazımda olduğu gibi burada da tamamen kendime ait fikirlerimi paylaşmak, bugüne kadar edindiğim tecrübeleri, çevremden ve sosyal medya üzerinden yaptığım gözlemleri özet bir şekilde anlatmak niyetindeyim.  


Öncelikle fotoğrafçılıktan ne anladığımı kısaca yazmak istiyorum ki yazının devamı daha anlaşılır olsun. Fotoğrafçılık denilince benim aklıma bazı tanımlar ve belli insan grupları geliyor; 


  • Birincisi; makineyi eline alan kişinin GÖRDÜĞÜNÜ sanata dönüştürebilmesi (profesyonellik ve buna bağlı maddi kazanımlar),


  • İkincisi; kişilerin GÖREREK/BAKARAK fotoğraf çekmesi, bunu meslek edinmesi yani hayatını buradan kazandığı para ile idame etmesi...


  • Üçüncüsü; amatör fotoğrafçıların yaptığı çekimler. 


Öncelikle şunu bilmenizi isterim ki her üç gruba girenlerin; fotoğrafa aşık, seven, ilgi duyan, çabalayan ve kesinlikle çok değerli, saygı gösterilmesi gereken insanlar olduğunu söylemeliyim.


Bunu sanata dönüştüren insanlar için; makinenin tüm işlevlerinin teknik olarak detaylı bir şekilde bilinmesi, bir takım fotoğrafçılık kavram ve tanımlarının pratikte özümsenmesi ve iş çekime geldiğinde ne yapmalıyım diye düşünmeyecek donanıma sahip olunması, çekim tekniklerinin bir kurala bağlı olmasa da belli prensiplere dayandırılarak yapılması ve hepsinden önemlisi sanatçı ruhuna sahip olunması en önemli hususlar diye düşünüyorum. 


Bu işi meslek edinen insanlar için ise; yeterli ve uygun teknik ekipmana, kısmen teknik bilgiye sahip olunmasının ama bunlardan da öte düzenleme programlarını çok iyi bilmenin (veya bilen birilerinin bulunmasının) yeterli olacağı kanaatindeyim.


Fotoğrafa meraklı ve biraz anlayan birine gerekli ekipmanı sağladığınız zaman en fazla iki haftada düğün, doğum vb. fotoğrafçılıkları veya vesikalık çekmeyi öğretebilirsiniz. Ama bir Ara GÜLER gibi fotoğraf çekmeyi çok kolay öğretemezsiniz diye düşünüyorum.


Hepimiz sonuçta bir şekilde fotoğraf çekiyoruz değil mi? Ama bazıları çektikleri ile fotoğrafçılık yapıyor, bazıları ise amatör fotoğrafçılık yapıyor. (Aslına bakarsanız profesyoneller çok çirkin çekimler yapabildiği gibi amatörler harika işler çıkarabiliyor ama bu başka bir konu) Birazda yukarıda bahsettiğim insanlar haricinde bu işi amatör olarak yapanlardan bahsedelim.  


Şimdi gelelim amatör fotoğrafçıların yaptıklarını detaylandırmaya ve profesyoneller ile farklarına:-)) Amatör fotoğrafçıları ben aşağıda olduğu gibi gruplandırmayı tercih ediyorum;


1- Başlangıç seviyesi, yarı-profesyonel, profesyonel makineler ile çekim yapanlar,

2- Cep telefonu ile amatör mobil fotoğrafçılık yapanlar,

Üçüncü madde olarak kompakt makine ile çekim yapanları da ekleyebiliriz ama tahminimce bu arkadaşların sayısı artık yok denecek kadar az.


Birinci madde de bulunanlar yine iki gruba ayrılıyor. 


İlk grup; profesyonel bir makine sahibi olup, manuel mod, Tv, Av modlar haricindeki diğer tüm çekim modlarını kullanarak fotoğraf çekenler. Makinelerinin çekim modunu (manzara, porte, yemek, spor, makro vb.) kompozisyonlara göre çevirerek, diğer tüm girdileri bir kenara koyan ve aslında her şeyi makineye bırakıp sadece deklanşöre basanlar.


Aslında bu grup beni en çok üzen grup... Çünkü bu şekilde yapılan çekimlerin hemen hemen aynısını inanın cep telefonları da yapıyor... Eğer makine aldıktan sonra bu konu ile ilgili eğitim almıyorsanız veya kendinizi geliştirme yoluna gitmiyorsanız, hem makinelere hemde lenslere verdiğiniz para ile büyük bir israf yapıyor olabilirsiniz.... Ama pek tabi ki isterseniz ömrünüzün sonuna kadar böyle çekim yapabilirsiniz, tercih sizin ancak bilmenizi isterim ki bunun çok daha ötesinde inanılmaz keyifli bir dünya var:-)) Herşey istemekle başlıyor ve hiçbir şey için geç değil:-))


Gelelim ikinci gruba, fotoğraf çekmek için yeterli seviyede bir makineye sahip olup, makinesini iyi tanıyan/öğrenmeye çalışan, eğitim alan yada bu konuda iyi araştırma yapıp, fazlası ile pratik yaparak iyi çekim derdinde olan, bu sanata saygı duyup, layıkıyla yapmaya çalışanlar. Ben aslında bu grubu bir üst grupta yer alan profesyonel fotoğraf sanatçıları veya bu işten para kazananlar grubuna çok yakın görüyorum:-) Yetenek varsa yada istekli olunursa çok kolay üst gruba çıkabilecek arkadaşların oluşturduğu grup bence burası:-)


İkinci maddedeki fotoğrafçılar içinde benzer bir gruplandırma yapmak mümkün (mobil fotoğrafçılar). Bir kere şunu kabul etmek zorundayız, artık cep telefonu kameraları da üst seviyede ve birçoğunda "pro" mod olup, neredeyse yarı profesyonel makinelerin sahip olduğu birçok menü ve özelliğe sahipler. Ayrıca sosyal medyada yayınlama maksadı ile çekilen fotoğraflar neredeyse diğer profesyonel makineler ile çekilenlerden farksız kalitedeler...


Burada da ilk grubu fotoğrafçılık hakkında az/çok bir şeyler bilen, belki taşımak zor geldiği için makine almayan ve kolaylık olduğu için bu işi cep telefonlarına yaptıranlar. Ama aynı zamanda telefon kameralarına son derece hakim ve özelliklerini bilen, bununla birlikte görmeyi becerebilenler bu grubu oluşturuyor. Aslında bu grup da kamera aldıkları takdirde bir daha cep telefonu ile fotoğraf çekmeyeceklerine emin olabilirler. Bugün iyi bir kameraya sahip cep telefonu fiyatı emin olun ki başlangıç seviyesi bir fotoğraf makinesinden çok daha pahalı:-)) Tercih tabi ki ve gerçekten de kaliteli işler yapanlar çok fazla... 


Ama burada ki en önemli unsuru unutmamak lazım...Bu fotoğraflar sosyal medyada yayınladıkları ve paylaşıldıkları sürece kaliteli ve güzeller... Ne demek istediğimi çektiğiniz en güzel fotoğraflardan birini evinizin güzel bir köşesine 90x90cm'lik tablo içine girecek kadar büyütmeye çalıştığınız zaman inanın anlayacaksınız....


Mobil fotoğrafçılığın ikinci grubunu ise bu işe aslında önem vermeyen, belki de hiç ilgi duymayan ve eşe dosta buradaydım, şunu yapıyorum, bunu yiyorum demek için çekim yapıp sonra da bunları paylaşanlar... Tek yapılması gereken hedefi telefon ekranına sığdırarak çekme butonuna basmak.. Peki bu kötü birşey mi? Kesinlikle değil, çünkü herkesin bir tercihi, herkesin bir ilgi alanı ve bu alana bir bakış açısı var. Herkes fotoğrafa ilgi duyacak veya öğrenecek diye birşey yok sonuçta:-)) Yada fotoğrafçılığı bilmiyor diye kameraya dokunması yasak diye birşey de yok...


Benim kanaatimce bu konuda ki en önemli husus, hangi gruptan olursa olsun insanların ne yapıp, ne yapamadığının yada ne isteyip/istemediğinin farkında olabilmesi. "Kardeşim ben fotoğrafçı mıyım?? Banane benim derdim fotoğraf değil, hatıra biriktirmek ve paylaşmak" diyen birine hiçbir şey diyemezsiniz, hatta saygı duymak zorundasınız, çünkü ne yaptığının ve istediğinin farkında:-)) Cep telefonu ile harikalar yaratan bir amatör mobil fotoğrafçı olabileceğiniz gibi, en üst seviye makine ile hiç birşey de çekememe ihtimaliniz var. Sadece dediğim gibi ne yapıp/yapamadığınızın farkında olup, yerinizi ona göre belirlemelisiniz. Tabi eğer bu alana gerçekten önem ve değer veriyorsanız. Yoksa boynunuzda koca lensli kameralar ile fotoğrafçıyım diye gezer ve komik hallere düşersiniz.. Benzer şekilde cep telefonunun sadece fotoğraf çekme butonuna basarak ben fotoğrafçıyım dersiniz ama aynı duruma düşersiniz hemde farkına bile varamadan....


Bu yazı nereye gidiyor diyenler için, bende içinde kaybolmaya başladım galiba:-)) Şaka şaka, tanımlamalar ve gruplandırmalar bitti:-)) Halen kendinizi bir gruba dahil edemediyseniz (etmek zorunda değilsiniz) Şimdi de sıra bu işi profesyonel olarak yapan, bu işten para kazananlar ile amatör fotoğrafçılar arasında ki en önemli farklara. Ve sonunda da kendimizi bir gruplardan birine koymaya çalışıp ne durumda olduğumuzu anlamaya:-)) 


Farklar nedir;

Aynı manzaraya bakıyorsunuz ama profesyoneller görüyor, amatörler bakıyor. En önemli farkın ben bu olduğuna inanıyorum... Ama üzülmeye gerek yok; kendinizi eğittikçe, çok daha fazla fotoğraf çektikçe mutlaka ve mutlaka sizde bir şeyler görmeye başlıyorsunuz. (Fotoğrafçılık kursunda beni hep sinir eden husus bu olmuştur; aynı mekana yalnız gittiğim zaman çektiğim fotoğraflar ile Kurs Hocası ve arkadaşlarım ile gittiğim zaman çektiğim fotoğraflar arasındaki fark... Hoca ile gittiğim zaman çekilenler her zaman daha fazla fotoğraf değeri taşıyan çekimler olmuştur.)


Profesyoneller hayatın akışını yavaşlatıyor hatta çoğu zaman donduruyor ama amatörler için hızlıca akıp gidiyor. Yavaşlayan hayatı görmek, gözlem yapmak daha kolay... Çünkü onların işi bu, önceliği bu... Ama amatörler için fotoğraf haliyle ve haklı olarak öncelik değil, daha çok boş zaman hobisi. Profesyoneller için ise hayatın ta kendisi fotoğraf çekmek, öncelikleri bu..


Profesyoneller fotoğraf ile yatar fotoğraf ile kalkar, çünkü onlar için fotoğrafçılık boş zamanlarda yada seyahatlerde yapılacak bir aktivite değildir. Onlar için bir meslektir fotoğrafçılık. Kazançlarını buradan sağlarlar. Planlı çalışırlar ve planlarını tamamen bunun üzerine kurarlar. Öncelikleri her zaman fotoğraf çekmektir. 


Fotoğrafçılık eğitimi almak? Bu sizce bir ayrım için yeterli kriter midir? Herkesin bu konuya bakışı farklı olabilir ama ben eğitim alınması taraftarıyım. Gerçekten çok ilgili ve alakalı, aynı zamanda teknik bilgileri kolayca kapabilecek kapasiteye sahipseniz; okuduklarınız ile de iyi kareler çekme şansınız olacaktır ama bence bunun için ciddi bir zaman ayırmanız gerçeği de kaçınılmazdır... Makinenizi elinize alıp, kullanma kılavuzu ile öğrenme inanın bir yere kadar ve bazı teknik kavramları anlamak hiçte kolay değil.... Bu sebeplerle ben eğitim taraftarıyım. Tabi ki eğitimden kastım bu işin okulunu okumak değil, bu iş için onlarca kısa süreli eğitimler mevcut... Tabi şunu da aklınızdan çıkarmayın, bilgilerinizi pratiğe dönüştürmek aslında işin püf noktası... Eğitimi alıp çekim yapmaya çıkmıyorsanız bununda bir anlamı olmayacaktır...


Peki ne yapalım? Çekmeyelim mi kardeşim diyebilirsiniz:-)) Tabi ki çekelim ama yukarıda da yazdığım gibi (tekrar olacak ama bu konuda hafif takıntılıyım) kim olduğumuzu ve ne olduğumuzu bilerek çekelim. Laf olsun diye fotoğraf çekip, fotoğrafçı gibi gezmeyelim ortalıkta. Bilmemek ayıp değildir, öğrenebiliriz. Ama biliyor havalarında gezmek bence bu sanata karşı ve bu sanatı icra eden/etmeye çalışanlara karşı büyük ayıptır. Makineniz olsun/olmasın hiç önemli değil, artık mobil fotoğrafçılık literatüre giren bir tarz. Ama öğrenelim... 


Bu yazdıklarım neticesinde sanırım hepimiz kendimizi çok gerekli olmasa da bir gruba dahil edebiliriz:-)) Siz hangi gruptasınız? diyerek yazıyı sonlandıralım.


Vakit ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim, yeni yazıda görüşmek üzere:-))


Güncel Yaşam, Fotoğrafçılık, Gezi Yazıları ve Lezzet Durakları yazılarıma kişisel blogum olan hayat40tansonra dan ulaşabilirsiniz.


Ayrıca fotoğrafa ilgi duyan arkadaşları Fullsepp'te yeni kurduğum Amatör Fotoğrafçılar grubuna beklerim:-)