Benim gönülden olan can dostlarım ve kader arkadaşlarım. Bu gün sizlere "Salvador Dali'nin hayat hikayesinden Soyut / Somut" adlı makalemi anlatım dilini kullanarak 

yaşanmışlığı satırlara dökmeye çalışacağım. İnşallah bu makalemi büyük bir keyif alarak okursunuz. :)

Aranızda büyük çılgın ressam ve heykeltraş Salvador Dali'yi tanımayanınız yoktur diğe umut ediyorum. Bir gün onun sanat atölyesini ziyarete gelen güzel sanatlar okulunda resim ve heykel eğitimi gören 6 öğrenci Salvador Dali den değerli bir hayat dersi almak için yanına gelmişler. 

Önceleri Salvador Dali bu öğrencileri şu an meşkulüm diğerek isteklerini geri çevirmiş ama bu öğrenciler hiç ama hiç pes etmemişler. Kendisinden sanata dair hayat dersi almayı çok istemişler. Öğrenmeye dair bu kadar çok ısrarcı olunca Salvador Dali de onları atölyesinde kabul etmek zorunda kalmış. 

Salvador Dali bu 6 öğrencinin her birinin önüne büyük beyaz bir kağıt ve 5 renk yazabilen kalemler vermiş. Atölyenin bir köşesinde duran kırık bir şarap testisini ve bir vazonun içinde duran çiçeklerden bir kaçını çıkararak kırık şarap testisinin içine rast gele yerleştirmiş Sonra da bu gençlerin önünne bırakmış. 

Salvador Dali : -"Bu gördüğünüz kırık testi içindeki çiçekleri kağıda elinizdeki renkli kalemleri kullanarak aktarın." demiş. 

Bu gençler büyük bir tutku ve heyecanla büyük beyaz kağıda ressim çizmeye başlamışlar. Salvador Dali de bir köşede kendi resmini yapmaya başlamış. Gün batımına doğru 6 

gencin yaptığı resimler de bitmiş. 

Gençlerin eserlerin görmek için yanına gelen Salvador Dali çok büyük bir şaşkınlık yaşamış. Masanın üzerinde duran aynı nesne ama 6 farklı bakış acısıyla resmedilmiş 

olması onu çok mutlu etmiş. 

Gençlerden biri sanki renkli fotograf makiesinin çektiği gibi gördüğünü gerçekçi olarak resmetmiş. Bir diğeri ise sadece bir renk kullanmış. Diğer bir genç iki - üç renk 

kullanmış ama sadece çiçeklerin resmini yapmış. başka bir genç dört - beş renk kulanmış ama diğerlerinin görmediği ayrıntıları da resmine aktarmış.

Bu gençlerden diğeri ise elindeki tüm renkleri kullanmış ama kırık şarap testisini ve içindeki çiçeklerin yarısını renk ve ışık ilizyonu kullanarak çizmiş. Altıncı genç gördüğünü değil orada 

görmek istediği gibi nesneyi soyut bir kavram gibi karma karışık olarak resmini çizmiş. 

Ben bunları nereden mi biliyorum? Salvador Dali'nin ölümünden yıllar sonra onun hayat hikayesini kaleme alan edebiyatcının Salvador Dali'nin otobiyogrfi tadında yazdığı 

eseri okuduğum da orada bahsi geçen yaşanmış bu anı size aktarmaya çalıştım. 

Salvador Dali nedense en çok 6. gencin çizdiği soyut resme hayran kalmış. O gençle kendisi arasında bir gönül bağı kurmuş. Ressam ve gencin yani her ikisi de Bipolar 

hastsıymış. Ressam bu yetenekli genci atölyesinde eğitmek için çırak olarak almış. 

Bu dünya hayatında hayal ile gerçeğin arasında bir ilizyon yaratıp onu daha farklı olarak resmedebilmek büyük bir yetenektir. Diğerlerinin görmediği detayları görmek ve 

onu Soyut bir kavrama dönüştürebilmek sadece Bipolarların yapabildiği bir ayrıcalıktır.

Salvador Dali nin eserlerinin çoğu Soyuttur. Bu dünya da yaşayan sıradan insanların bakış acısına göre onun eserleri deli bir akıl ile çizilmiş saçma sapan ressimlerdir. 

Oysa ki Bipolar birey nesneleri kendi akıl süzgecinden geçiriken onu sanata dönüşümünde Soyut kavramlar üzerinden ona farklılıklar katan sanatçı ruhlu bir insandır. 

Benim bildiğim o kadar çok Bipolar sanatçı var ki şimdi buraya ardı ardına mesleklerini ve isimlerini yazsam okurken sıkılırsınız. Bunların her biri yaşamın içinde varolan 

yaratıcı ruhlu ve yaşadıkları topluma anlam ve değer katan bu insanlardır. 

Sanat ve Sanatçı sıradan insanlardan farklı bakış acısına sahip olmaktır. Bipolar rahatsızlığının her bir dönemi sanatsal yeteneklere ilham verecek mucizeler ile doludur. 

Manik ruhsal dönemindeki sanatçının eserler üretimi ile Depresif ruhsal dönemde meydana getirdiği eserler daha farklıdır. 

Bir çok tanınmış şair Bipolar rahatsızlığı ile muhteşem ötesi eşsiz şiirler yazdığı biliniyor. Benden bir örnek mi istiyor sunuz? İşte size Orhan Veli Kanık'ın eserlerini 

okuduğunuzda onun Bipolar duygularını yüreğinizden hissedersiniz. 

Ben biliyorum ki sizlerin belki daha keşfedilmemiş sanatsal yetenekleriniz var. Değerinin farkında olmayan ham bir elmas gibisiniz. Sıradan insanlar bir köşede ham elması 

gördüklerinde ona değer vermedikleri için onu ayaklarıyla tekme atarak ötelemeye çalışırlar. Bir taş topağının içindeki elmasın varlığını hisseden sanatkar onun değerini 

çok iyi bilir. 

Ben bu kadar çok söz söyledim ve sizler için Bipoların sanatsal bir yetenek olduğunu yazım diline aktarmaya çalıştım. İnşallah benim ne demek istediğimi anlamışsınızdır. 

Hani ya duygu ve düşüncelerimi bir hatam olduysa beni affedin.  

Bu yazılanlar Bipolar Murat Kaya'nın dile gelişidir.