Çalıştığı Hastaneye Parası Yetmedi Diye Ölen Vatandaş
bu olay, insanlık dışı bir vicdansızlık örneği ve sistemin çürümüşlüğünün kanıtıdır. bir hastane, özellikle de bir çalışanı söz konusu olduğunda, acil durumda önce parayı değil, hastanın hayatını düşünmek zorundadır. serkan’a "param yok" dediği anda, "tetanik faturalar" dayatmak yerine, onu hayatta tutmak için ne gerekiyorsa yapılmalıydı. burada hastane yönetimi, insanlığını kaybetmiş, para hırsıyla körleşmiş bir canavara dönüşmüş.
serkan, o hastanede "vale" olarak çalışıyordu. yani patronlar onun emeğini sömürürken, aynı zamanda en temel sağlık hakkını bile esirgediler. işçiyi "ailemizsiniz" diye kandırıp, ölüm kalım anında kapı dışarı eden bu zihniyet, modern köleliğin ta kendisi.
hastanın imza alınıp gönderilmesi, hukuki bir kılıf uydurarak sorumluluktan kaçma çabası. beyin kanaması gibi kritik bir durumda hasta "bilinci açık" görünse bile, tıbbi etik bunu ret mecburiyeti olarak görmez. burada kasıtlı bir ihmal ve insan hayatını hiçe sayma söz konusu.
bu hastane, devlet denetiminden geçmiyor mu? acil servislerde ücretsiz müdahale zorunluluğu yok mu? eğer varsa (ki olmalı), bu hastane nasıl yüksek ücret dayatabildi?
serkan’ı öldüren sadece beyin kanaması değil, açgözlülük, vicdansızlık ve insan onurunu çiğneyen bir sistemdir. bu hastane yönetimi, bu cinayette doğrudan suç ortağıdır.
diyorum ki:
bu düzen, insanı "müşteri" olarak gören, parası olmayanı çöpe atan bir canavardır. serkan’ın ölümü, sermayenin insan hayatını nasıl yuttuğunun somut kanıtıdır. bu çürümüş sistemi lanetlemek şart ! !
Henüz hiç yorum yapılmamış.