Özgür K. @Ozgur_K._1391

Birkaç Parça Yazı

Çevrenin en güçlü ögelerinden olan göl üzerine düşünürken ilk akla gelen kavramlardan biri de suyun akışkanlığı olmaktadır. Dilimizin zengin kullanımları sayesinde akışkanlık – akış denince bir anda şunu düşünmemek de elde değildir; tatillerde zaman bir anda akar gider elimizden, nasıl geçtiğini anlayamayız bu keyifli günlerin. Bu eş sesli kullanım akış kavramının derinlemesine incelenmesi ile son bulmuş ve akışın tamamen farklı bir kullanımı (aslında düşünülürse tatilin akışı bu kavram ile ele alınabilir) üzerinden yola devam edilmiştir.


Mihaly Csikszentmihalyi’nin pozitif psikoloji kavramı olarak ortaya attığı kavram : AKIŞ/ FLOW


Akış, bireyin bir aktivite ile bütünüyle meşgul olmasıdır. Adeta kaybolma halidir. Akan bir nehir gibi kişi kendisini kaptırır. Birey bu süreçte öz farkındalığını kaybedebilir, yeme, içme gibi temel ihtiyaçlarını hissetmeyebilir.


Örneğin Michelangelo, Sistine Şapelinde günlerce uykusuz ve aç bir şekilde çalışmıştır. Bu durum Michelangelonun akışı tecrübe etmiş olma ihtimalini düşündürmektedir.


Akış sağlanabilecek çeşitli aktivite örnekleri şunlardır: düşünme, çalışma, spor yapma, dans etme, hayal kuma, manzara seyri (sanat eseri, doğa), müzik dinleme, üretim faaliyetleri, oyun oynama…


YENİLİK ve ÖNGÖRÜLEMEZLİK akış yaşama olanaklarını artırmaktadır. Örneğin bir mağara keşfettiysek içine girip incelerken flow(akış) yaşayabiliriz, dikkatimiz artabilir. 



Akışa ulaşmak için tasarımda kişileri kendilerini bulabilecekleri aktiviteler ile buluşturma işlevi üzerine yoğunlaşılabilir.

Ayrıca yapının kendisini de bir akış mekanı olarak, yani her köşesi keşfedilecek ilgin detaylar ile bezenebilir.


02.11.2020