Bugünlerde, bazı diyetisyenlerin danışanları meyve yeme konusunda kısıtladıklarını, hatta meyveyi yasakladıklarını görüyorum. Bir gıda mühendisi olarak bu konuya anlam vermekte zorlanıyorum. 

Hatta kendi çevreme dahi meyvenin kilo aldıran bir şey olmadığını anlatmakta zorlanıyorum.

İnsanların kafasını en fazla gıdalar üzerinde yapılan kalori hesabı karıştırıyor diye düşünüyorum. Kalori olarak baktığınız zaman bir elma ile bir bardak kola aynı etkiyi yapıyor gibi görünüyor.

Fakat kalori hesabı bir gıdanın yakıldığı düşünülürse, ortaya çıkaracağı enerji üzerinden hesaplanıyor. Fakat insan vücudu bu şekilde bir enerji elde etme yöntemi kullanmıyor. Çok daha kompleks ve karmaşık bir düzene sahip. 

Bu sebeple de meyve ile kola aslında vücutta aynı etkiye sahip değil!

Kola ve benzeri içecekler rafine şeker olarak adlandırılan bir şeker ile hazırlanıyor. Bu insanlar tarafından fruktoz şurubu ya da glukoz şurubu olarak da tanınmaktadır. Maalesef bu şeker türevi karaciğerde alkol ile aynı etkiyi gösteriyor. Karaciğere ulaşan fruktoz şurubunu karaciğer parçalamakta zorlanıyor ve bazı kimyasal işlemler sonucunda bunu yağa dönüştürerek depolama işlemi uyguluyor.

Fakat meyve için aynı şey söz konusu değil. Meyve şekeri fruktoz ve glukozun saf halinden oluşuyor. Bu sayede kolaylıkla tüketilme, galaktaza çevrilerek kaslarda ani ihtiyaçlarda kullanılmak için depolanma şansına sahip. Üstelik meyveler vitamin, mineral ve lif gibi çok önemli kaynaklar da içeriyorlar. 

Bisküvi, kola ve meyve suları gibi hızlı tüketim gıda ürünleri içerisinde lif bulunmuyor. Lifin şekerin tüketimi konusunda çok önemli etkileri mevcut. Bağırsağa lif ile beraber gelen şeker kana daha yavaş karışıyor. Buda pankreas tarafından daha az insülin salgılanmasına neden oluyor. Böylelikle kanda bulunan şeker yağa dönüştürülmüyor. Fakat siz şekeri direkt olarak tüketirseniz bu durumda bağırsaktan şekerin kana karışması çok hızlı gerçekleşiyor. Vücut kan şekerini düşürmek için hızlı bir şekilde insülin salgılıyor. İnsülin, fazla şekerin yağ olarak depolanmasında görev alıyor.

İnsan vücudu şeker olmadan yaşayamaz. Besinlerimizin %20'si yağ, %30'u protein ve %50 civarı ise şeker ve nişasta barındırmak durumunda. Eğer siz danışana şekeri komple yasaklarsanız, meyve tüketmesine izin vermezseniz bu durumda kendisi şeker türevleri içeren hazır gıdalara yönelecektir. Buda dengesiz bir beslenmeye neden olacaktır. Yapılan bazı araştırmalarda insanlar sıfır glikozla beslendiğinde dahi vücudun sahip olduğu kasları (protein dokuları) parçalayarak glikoz elde ettiği görülüyor. 

The American Hearth Association beslenme önerisinde geniş bir meyve ve sebze seçeneği bulundurmayı öneriyor. American Cancer Society Guidelines on Nutrition and Physical Activity for Cancer Prevention da aynı şekilde beslenme de meyvenin öneminden . 

Meyve insan beslenmesinde çok temel bir yere sahiptir. Tarih öncesi dönemlerde insanlar meyveleri kışa girmeden kilo almak için kullandıkları düşünülüyor. Günümüzde gençlerin dahi hazır gıdaları meyvelere tercih ettiğini görüyoruz. Bu sebeple diyetisyenlerin danışanlara meyve içermeyen beslenme diyetleri oluşturmasını yanlış buluyorum.