Yapay zeka, eğitimde devrim yaratma potansiyeline sahip. Ancak bu dönüşüm, fırsatların yanı sıra zorlukları da beraberinde getiriyor.

Türkiye'de yoksulluğun derinleşmesi ve eğitimdeki eşitsizlikler, yapay zekanın eğitim sistemine entegrasyonunu zorlaştırıyor. Çocuk yoksulluğu, eğitimde başarısızlıkla doğrudan ilişkilidir.

Yapay zeka, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunma potansiyeline sahip. Ancak, bu fırsatları değerlendirmek için öncelikle mevcut sorunların üstesinden gelinmesi gerekiyor.

Eğitimde yapay zeka uygulamaları, öğretmenlerin iş yükünü azaltabilir ve öğrencilerin öğrenme süreçlerini daha etkili hale getirebilir. Ancak, bu teknolojilerin adil bir şekilde erişilebilir olması şart.

Sonuç olarak, yapay zeka eğitimde büyük bir dönüşüm yaratma potansiyeline sahip. Ancak, bu dönüşümün başarılı olabilmesi için toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi ve eğitim politikalarının gözden geçirilmesi gerekiyor.