Modernizm ve Gogol’un Palto’su
Modernleşme ve bunun toplumsal çıktıları ile Batı Ülkelerine göre çok daha hızlı ve sert bir biçimde karşılaşan Rusya, aynı dönemde dünyanın en büyük edebiyatlarından birini yaratmıştır. Rus Edebiyatı’nda öne çıkan yazarlar arasında; Dostoyevski, Tolstoy, Puşkin ve Gogol gibi isimler yer almaktadır. Bu yazarların eserlerinin içeriklerinde Rusya’da yaşanan modernleşme, modernist bir bakış ile işlenmektedir. Yeraltı adamı, küçük insan, düşük seviyeli memur gibi modern hayatın ürettiği insan tipleri Rus Edebiyatı’nın içine işlemiştir. Eserlerin bazılarında Petersburg şehri Rus modernleşmesinin en belirgin dekoru olarak yer almaktadır. Fakat bu yer alma hali Petersburg’un modern yaşama özgür bir hırsla kuruluşuna dayanan ihtişamını değil, bu şehrin arka sokaklarında yaşayan alt sınıftan insanları içermektedir. Bu çalışmada Gogol’un ünlü öyküsü “Palto”yu ve Petersburg şehrini modernist bir bakış açısıyla incelemeye çalışacağım.
Petersburg’u Örten Palto:
Rusya için Petersburg’un bir modernleşme hareketinin sonucu ve belki de en büyük göstergesi olduğunu ifade etmiştik. Batıya yaklaşma ve erken dönem kapitalizmin nimetlerinden faydalanma amacı içeren bir proje olarak Rusya modernleşme dönemi sınıflar arasındaki eşitsizliği daha farklı boyutlara getirmiştir. Üstün bir kendini ispat kanıtı olan Petersburg, monarşiye ve onun etrafında konumlanan üst sınıfın çıkarlarını arttırmak ve bu değişen dünyada da konumlarını sağlama almak amacı taşımaktadır. Emek sınıfı içindeki insanlar için ise değişen bir şey olmamıştır. Karada ve denizde görev yapan askerler, işçiler, göçmenler, özgür marangozlar ve Neva kıyılarında yaşayan az sayıdaki yerli halk Petersburg’u inşa eder. Şehir zorlayıcı çalışma koşullarında hastalığa, sert geçen iklime, kötü yaşam şartlarına yenik düşen insanların kemikleri üzerinde yükselir. (Çetin, R. 2015. S.35).