Ortaçağ - Rönesans Halk Kültüründe Karnaval ve Kamusal Alan İlişkisi
kostümü giyebileceği istediği kişi olabileceği ve anonim olarak var olabileceği bir ortam sunar. Daha önemli bir temaysa maskedir; halk kültürünün en karmaşık temasıdır bu. Maske, değişim ve dirilişin sevinciyle, neşeli bir görecelilikle, bir örnekliği ve benzerliği şen şakrak bir reddiyle ilintilidir; kendine benzeyişi reddeder. Maske, geçişle, metamorfozla, doğal sınırların ihlaliyle, alayla ve bildik takma adlarla ilişkilidir. Hayatın oyunsu unsurlarını barındırır; gerçekçilik ile imgenin karşılıklı özgül bir ilişkisine dayanır, ki bu da, en eski ritüellerin ve gösterilerin en temel özelliğidir. Elbette maskenin biçimden biçime giren karmaşık sembolizmini tüketmek mümkün değildir. Sadece şunu söyleyelim: Parodi, karikatür, yüz şekilleri, eksantrik duruşlar ve komik jestler maskenin ta kendisinden gelmiştir. Maske, groteskin özünü ifşa eder. (Bahtin. 2019. S.65). II Ortaçağ halk kültürüne özgü diğer bir önemli kavram olan groteskliğin en görünür olduğu yer karnavallardır. Grotesk terimi ismini ilk olarak Antik Roma kalıntıları arasında bulunan bir çeşit duvar süslemelerinden almıştır. Diğerlerinden farklı olarak bu süslemeler, tamamlanmamışlığı ve bir çeşit devinim halinde olma durumunu tasvir etmişlerdir. Bunun yanında süslemelerde, doğa manzaraları ya da çiçekler gibi olumlu çağrışımlar barındıran figürler yerine, çeşitli korkunç yaratıklar ve korkunç sahneler canlandırılıyordu. Karnavalın doğası da bu tasvirlerde canlandırılan figürlere benzetilmiştir. Bu bağlamda karnavallar gülme ile korkunun, hayat ile ölümün bir arada bulunduğu ve tüm bunların bir şenlik havasında işlendiği bir gelenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Karnavalın barındırdığı düzensizlik ve kaotik ortam içerisinde halk, oluşturduğu çeşitli sanat ürünlerini yine halka sunar. Bu sunma biçimi bizim modern anlamda anladığımız izlenen- izleyici arasındaki ilişki gibi değildir. Karnaval gösterilerinde sahne, ışık gibi kavramlar bulunmaz. Gösteriyi sunanlar ve izleyenler arasında bir ayrım yoktur. Bu anlamda karnaval gösterileri de herkesin dâhil olduğu bir formda sunulur. Aslında karnaval, sahne ışığı nedir bilmez; başka bir deyişler aktörler ile seyirciler arasında herhangi bir ayrım kabul etmez. Sahne ışıkları bir karnavalı yok ederdi; tiyatro oyununun ışıklar olmadan sahnelenememesi gibi. Karnaval insanlar tarafından seyredilen bir gösteri değildir, insanlar onun içinde yaşarlar, herkes ona katılır, zira karnaval fikrinin kendisi bütün insanları kucaklar. (Bahtin. 2019. S.33). Yaşanan bu kaotik atmosferin dışında groteskliği öne çıkaran, ateş arabası geleneği bulunur. Karnavalın sonlarında şehrin meydanına bir tahta araba getirilerek yakılır ve toplu gülme etkinliği yapılır. Bu arabanın adı “cehennem”dir. Groteskliğin en büyük