EmirhanSenyurek @EmirhanSenyurek_1006

Ortaçağ - Rönesans Halk Kültüründe Karnaval ve Kamusal Alan İlişkisi

Rabelais, öte dünya ile mücadele eden ve bunu elindeki folklorik malzeme ve sanatsal araçlar yoluyla gerçekleştiren önemli bir figür olarak karşımıza çıkar. Misyonu yıkılmaya yüz tutan eski dünyanın ve dünya görüşünün, zaten takip edilmiş bütünlüğü yıkmak ve çağın insanına mevcut olanaklarıyla yeni bir zaman anlayışı ve dünya görüşünü sunmaktadır. (İlim. 2017. S.164). Bahtin’in Rabelais’ye biçtiği tarihsel görev halk kültürünün dilini, yaşayışını ve davranışlarını işleyen bir ansiklopedici olmanın yanında, yarattığı eserlerde karnaval davranışları ile paralellik gösteren yeme-içme, cinsellik, küfür gibi ögeleri barındırmasıdır. Bu bağlamda Rabelais yaşadığı döneme göre oldukça devrimci bir bakış açısına sahiptir. Ruhun karşısında bedeni, otoriteler karşısında halkı yücelten bir dünya görüşünü eserlerinde işler. Rabelais’nin ölümsüz eserleri Gargantua ve Pantagruel’de aynı isimleri alan ana karakterler dev olarak karşımıza çıkar. Bu imge içerdiği grotesklik ile sınırları ihlal eder ve korkunç olanı komik hale getirir. Karakterlerin davranışları da bunu destekler niteliktedir. Bunun yanında karakterlerin devliği halkı simgeler ve davranışları da halk kültürü ile paralellik gösterir. Halkın bedeni” imgesi Bahtin’ e göre grotesk bir nitelik taşır: “Bedenin grotesk bir algısı olarak, yani halkın bir bütün olan kolektif bedeni olarak kurulan ve gelişen imge… Grotesk beden burada, topluluğun kendine dair imgesinin somut bir göstergesidir ve devasa sosisler, çörekler, cinsel organlar dışında halk kültürünün ögeleri olan Gargantua ve Pantagruel olarak da, doğrudan “dev” imgesiyle karşımıza çıkar. Bu anlamda fiziksel büyüklük, abartı, şişirmecilik ve aşırıya kaçma grotesk biçemin temel unsurlarındandır. (İlim. 2017. S.162). Rabelais tüm bunlarla öte dünyacılığa karşı mücadele verir ve yeni bir insan hayal eder. Bu insan, Ortaçağ’ a has olan bütün çileci uygulamaların dışında, beden merkezli ve rasyoneldir. İnsan Rabelais’nin eserlerinde hak ettiği yeri bulur fakat otoriteler de hak ettikleri eleştiri ve aşağılamalardan kurtulamaz. Buna bağlı olarak eserlerin ortaya çıktığı dönemde halk tarafından oldukça popüler olmasına rağmen Rabelais ve eserleri yoğun bir sansür altında kalmışlardır. Bahtin’in Rabelais’nin eserlerinde keşfettiği şey gülmenin kamusal anlamda var olan gücüdür. Karnavallar bunun somut göstergeleri olarak öne çıkarlar. Edebiyat alanında ise Rabelais bunun en önemli temsilcisidir. “Dünya tarihi, der Bahtin, tüm perdeleri “gülen insanlar korosunun huzurunda sahnelenen” bir tiyatrodur. Fakat diye ekler, her çağ, bu gülmenin gücünü yoğunlaştıracak bir Rabelais’ye sahip olacak kadar şanslı olmamıştır. (Holquist. (Rabelais ve Dünyası’nın önsözünde). 2017. S.25).” Ortaçağ karnavallarında zıtlıkların bir arada bulunması tipik bir özelliktir. Karnaval iki kutbu da bir arada barındırır ki, korkulan ve kaçınılmaz olan ölüm de halkın büyük bedenine dâhil olabilsin. Ruhu kutsayan ve korkuları bir yönetim aracı olarak kullanan egemen güçler,