barış @musab
barış @musab

Para Mı Bizi Harcıyor, Biz Mi Parayı Harcıyoruz?

Para Mı Bizi Harcıyor, Biz Mi Parayı Harcıyoruz?


Geçinme sanatı son zamanlarda daha önemli hale geldi. Para kazanmak, aslanın midesinden ekmeği çıkarmak gibi bir şey oldu. Kapitalizmin kızgın bir ejderha gibi dünyayı kasıp kavurduğu günümüz şartlarında, hak ettiğini yemek, helal kazanmak, haksızlık yapmamak ve geçici dünyayı önemsememek delilik oldu.
Dünyayı yaratan Allah-u Teala, yarattığı bütün canlıların rızkını kıyamete kadar verecektir. Ancak biz insanların kazanma hırsı, kapitalist dünyaperest anlayışı, geçici dünyayı sonsuz zannetmemize neden oldu. Dünya ekonomisini elinde tutan büyük devletler ve faizli bankalar, dünyayı her geçen gün çekilmez bir gezegen haline getirdi. Para insanı harcamaya başladı.

Para Her Şey Değil

Herkes kendi cebini düşünüyor ve büyük sermaye babaları milyarlarca dolar kazancını daha da artırma peşine düşüyor. Kazanma hırsı, her bulduğu yeme hastalığı ve üstün olma duygusu insanoğlunu insanlıktan çıkarmış durumdadır. İnsani özelliklerin kaybedilmesi durumunda insan hayvandan daha aşağı olur. İnsan aklına rağmen hayvandan kötü bir hayat yaşaması onu daha da alçaltacaktır.  

Nikah, inanç, sevgi, merhamet, dostluk ve düşünebilme gibi yetilerin her geçen gün ortadan kalktığı günümüz dünyasında, lastiği patlamış bir otobüsün içerisinde uçuruma doğru gidiyoruz. Gençlik umutsuz bir şekilde ve gelecek için karamsar düşüncelerle sınavlara giriyor. Milyonlarca genci üniversiteye alan sistem, binlerce gence iş veremiyor. Eğitimin amacı para olunca, para için her şeyi yapan bir gençlik ortaya çıkıyor. Fuhuş, dolandırıcılık, hırsızlık, gasp, adam öldürme ve her türlü fitne fücur almış başını gidiyor.

Para Hayatımızı Esir Aldı

Neden hırsızlık, gasp, dolandırıcılık ve adam öldürme gibi vakaların önüne geçilemiyor. Yoksa sermaye babaları güven ortamı istemiyor mu? Hep olumlu düşünmek istiyorum ancak şu düşünce aklımdan çıkmıyor. Güven ortamı olmayan yerde insanlar parasını bankaya yatırır. Güven ortamı olursa insanlar kapısını ve penceresini açık bırakır. Para güç haline geldi ancak bu güç toplumda eşit bir şekilde dağılmadı. Kısacası insanlar bütün parasını ve mülkünü bankaya yatırması için güven ortamının ortadan kalkması gerekiyor.

Osmanlı Devletinde esnaflar ve hatta sarraflar bile kapısını açık bırakır namaza gidermiş. Hırsızın eli kesildiğinden hırsızlık rağbet görmez, insanlar birbirine güvenirmiş. İnsanların sermayesini ve bütün geleceğini kontrol almak isteyenler önce bu güven ortamını ortadan kaldırdı. Sonra da büyük büyük bankalar açtı. İnsanlar bütün parasını ‘hırsızlık ve gasp korkusu ile’ bankaya yatırdı.

Para Her Şeyin Değeri Değildir

Okulda verilen eğitime taban tabana zıt yönetmelikler gençliği kısa sürede düşünemeyen, umutsuz ve sadece yiyen bir canlıya dönüştürüyor. Her geçen gün insanlığını kaybeden gençlik, bırakın öz inancını ve kültürünü insanın ihtiyaç duyduğu bütün özelliklerini kaybediyor. Soyunmaktan ve ‘para nereden gelirse gelsin’ mantığı ile yemekten bıkmayan gençlik, toplumsal çöküşe neden oluyor.  

Aile ise her geçen gün yok olan ve son nefesini veren kurum haline geldi. Hâlbuki aile bir devletin çekirdeği, bir toplumun her şeyiydi. Neden aile basit bir hale geldi? Neden gençler evlenmek istemiyor ve fuhuş yapmayı mantıklı görüyor? Bunun tek nedeni gençliğin eğitilememesi ve toplumun dinamiklerini ve inancını ayakta tutacak kanun ve kuralların olmayışıdır. Fuhuş, kumar, içki, domuz eti, zararlı gıdalar, faiz, dolandırıcılık ve diğer haram yolların meşrulaşması, toplumsal çöküşü hızlandırıyor. Kısacası insan para kazanma hırsı ile adeta hayvanlaşıyor.

Para Tapılacak Bir Nesne Değildir

Bu gün Yahudi dünyasına baktığınızda domuz eti, alkol ve faiz İsrail’de yasaktır. Toplumu ortadan kaldıran zararlı alışkanlıklar ve yöntemler devlet eli ile yasaklanmadıkça toplum rahata eremez. Gençliğin yok olmasında en büyük etkenlerden biri de ahlakı, kişiliği, inancı ve insan olmayı engelleyen zararlı davranışların kanun çerçevesinde serbest bırakılmasıdır.

Para Değil Ahlak Önemlidir

Toplumsal anlamda ‘para kazanma hırsı’ ciddi anlamda toplumu çökertmeye devam ediyor. Kısacası ‘ne bulursan ye’ mantığı toplumda kaosa, güvenin ortadan kalkmasına ve haksız kazanca neden oluyor. Osmanlı toplumunun 600 yıl ayakta kalmasında en önemli etken toplum içerisinde toplumu yok edecek olan haramların yasaklanmış olmasıdır. İslam Kültürü ile dünyaya hükmeden dedelerimiz bu günleri görseydi ‘biz neden savaştık?’ sorusunu sorarlardı. Onlar Hristiyan ve Yahudi kültürünün Anadolu’ya hakim olmaması için savaştı. İslami olmayan düşünce ve dinlerin hakim olmaması için canını verdi.