HakanHür @Parafin

Palyaço öldü

Ağladı palyaço, şaka sandı çocuklar, güldüler. Şükretti hüzün gizleyen maskesine.

Renkli diye yüzü, saçları, elbisesi, doya doya etti küfrünü, ne kızan vardı ne de saldıran, güvendeydi palyaço...

Bir tek yağmurdan korkuyordu palyaço. Mevsimlerin önemi yoktu, şemsiyesi daima yanındaydı. Bir ahmak ıslatanla çıplak kalabilirdi, biliyordu.

Sendeliyordu palyaço, düşüyordu, kalkıyordu. Hastaydı, ateşini gizliyordu al yanaklarına. Elleri titriyordu, düşürüyordu labutları, zaten kimse tutmasını beklemiyordu. Hiç bir şeyi doğru yapmak zorunda değildi palyaço, beceriksiz olması bekleniyordu, beceriksiz oldu. Yine de utanıyordu bazen, sonra makyajını hatırlayıp sakinleşiyordu. Kimse görmüyordu kızaran yanaklarını. Biliyordu, onun kostüm ve makjayla yaptığı saçmalıkları takım elbisesiyle yapan ve takdir kazanan insanlar da vardı. Biliyordu, insanlar seviyordu kandırılmayı, ikna edilmeyi. Seçilmiş beceriksizlere alkış tutmayı seviyordu insanlar, biliyordu. Kızarmayan, utanmayan boyasız suratları görüyordu. Yüksek konumlarıyla, ifadesiz suratlarıyla topluma küfredip rahatça dolaşanları görüyordu. 

Hastaydı palyaço, sendeliyordu. Mesaisi bitmişti, eve dönecekti. Yürüyemeyecek gibi oldu, oturdu bir kaldırıma. Kalkmaya çalıştı kalkamadı, kimse durmuyordu ve durmadan gülüyorlardı. Rabarbanın ortasında kalmıştı biçare, beynindeki uğultu artıyordu, destek yaptığı eli kurtuldu kaldırımdan, vücudu yer çekimine bıraktı renkli gövdesini. Yığıldı, arttı gülüşler, para atanları izliyordu kapanmak üzere olan gözleriyle. Ağlıyordu palyaço, mazgala akıyordu maskesi, çocukluğu, gençliği. Maskesiz ahlaksızların atığına karıştı vedası. Palyaço öldü, hüznü kaldı yadigar.Palyaço öldü

Henüz hiç yorum yapılmamış.

Yorum yazmak için giriş yapmanız gerekli