DUALİTE ve HİÇ'lik
***Bir öğrenci ayağa kalkar ve profesöre şu soruyu sorar:
***– “Soğuk var mıdır sayın Profesör?..
***Profesör şaşırır:
***– “Nasıl bir soru bu böyle?.. Tabii ki var” diye cevaplar…
***“Sen hiç soğukta üşümedin mi?..”
***Bunun üzerine çocuk şöyle söyler:
***“Hayır profesör, aslında soğuk yoktur… Fizik yasalarına göre gerçek hayatta biz ‘sıcaklığın yokluğu’na ‘soğuk’ adını veririz… Aslında soğuk diye bir şey yoktur… O sadece sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için ürettiğimiz bir kelimedir” der ve devam eder
.
***– “Karanlık var mıdır profesör?..”
***Profesör cevap verir:
***– “Tabii ki vardır… Sen hiç karanlıkta kalmadın mı?..”
***Çocuk bir kez daha atılır:
***– “Korkarım gene yanılıyorsunuz Sayın Profesör… Çünkü esasında karanlık diye bir şey de yoktur… Gerçek yaşamda karanlık; ‘ışığın yokluğu’na verilen addır…
***Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız…
***Gerçekte, biz Newton’un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz….
***Fakat karanlığı ölçemeyiz…
***Bir basit ışık karanlık bir mekânı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar…
***Çünkü gerçekte karanlık yoktur, ışıksızlık vardır…
***Mesela siz uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz?..
***Işığın miktarını ölçerek!..
***Bu doğrudur değil mi?..***
***Öyleyse karanlık denilen şey, insanlar tarafından ışığın olmadığını anlatmak amacıyla kullanılan kelimedir…”
***Profesör afallamıştır ve çocuk son darbeyi vurur:
***– “O zaman size son bir soru daha sormak isterim Sayın Profesör… Şeytan var mıdır?..”
***Profesör bu kez pek emin olamamakla birlikte yine de cevaplar..
***– “Vardır… Açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde görürüz…
***O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır…
***Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey değildir…”
***Çocuk “hayır anlamında” başını sallar profesöre…
***– “Şeytan yoktur efendim… Yani kendi başına yoktur…
***Şeytan basit olarak Tanrı’nın yokluğudur…
***O aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın Tanrı’nın yokluğunu tarif etmek için yarattığı bir kelimedir…
***Kötülük ve Şeytan, insanın Tanrı’yı ve sevgisini yüreğinde hissetmediği zaman yaptıklarına verilen addır…
***O, aynen sıcaklığın olmadığı yere adını verdiğimiz ‘soğuk’, ya da ışığın olmadığı yere adını verdiğimiz ‘karanlık’ gibidir…
***Şeytan ve kötülük, Tanrı’nın içimizde olmadığı anda yaptıklarımıza verdiğimiz addır…”
***Profesör kürsüde afallamıştır…
***Fizik yasalarından hareket ederek bu soruları soran ve cevapları vererek profesörü allak bullak eden genç öğrencinin adı Albert Einstein’dır…