Furkan Yıldız @Furkan_Yildiz_638

Faizle Kredi Alan Arap Tüccar

Geçenlerde Youtube’un derinlerini inmiş videolar izlerken önüme yıllar öncesine ait olan LDP Genel Başkanı Besim Tibuk’un bir videosu geldi. Faiz ile ilgili düşüncelerini anlatıyordu. Ben de hem Besim Tibuk’un anlatımı hem de kendi bulduklarımla bir karışım yapıp bunu yazmaya karar verdim. Öncelikle bu makaleyi yazmama sebep olan düşüncenin sahibi Besim Tibuk'u size sunmak isterim. (Şekil 1) Daha sonrasında bir analiz ile devam edelim konumuza.


Şekil 1 - LDP Eski Genel Başkanı


an image of...

(Her Şeyi Satmayı Vaat Eden Adam 😃)


Faiz kelimesi TDK sözlüğünde 2 şekilde yer almakta:

1.     isim, ekonomi İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema.

2.     isim Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli. (Kaynak)


Tanımlamalara bakacak olursak “ödünç verilen paraya karşılık alınan kar ve kiralanan paranın kira bedeli” bize aslında faizin nasıl işlediğine dair ipucu veren cümleler diyebiliriz.


Şimdi ünlü düşünürlerin faiz ile ilgili düşüncelerine bakalım:


Platon (M.Ö. 427-347): Yasalar adlı eserinde, faizin faziletli ve erdemli insanlara yakışmayan, ahlak dışı bir davranış olduğunu söylemiştir.


Aristo (M.Ö. 384-322): Politika adlı eserinde, sadece mübadele aracı olarak nitelendirdiği paranın kısır bir metal olduğunu savunmuştur. Dolayısıyla paranın temel fonksiyonundan uzaklaştırılarak faiz geliri elde edilmesinde kullanılmasının tabiata ve adalete aykırı olduğunu söylemiştir. Aristo, ‘Para parayı doğurmaz’ düşüncesinin ilham kaynağı olmuştur.


Platurque: “Faizciler, aç kartalların yaptığı gibi, gaga ve pençelerini etlerinin içine sokmak suretiyle, miskin halkın tüylerini yolan ve kemiğe kadar onları parçalayan açgözlülerdir.”


Eski Yunan’da faiz oranlarında düzenlemeler yapılmış ve sınırlamalar getirilmiştir. Bahsi geçen filozofların aksine yine Eski Yunan’da Demosthenes (M.Ö. 384-322) faizin gerekli olduğunu savunmuştur.


Roma’da, faizi kınayan benzer ifadeler Marcus Tullius Cicero, Lucius Annaeus Seneca ve Marcus Porcius Cato gibi ilk Romalı düşünürlerde de görülmüştür. Roma’da Cumhuriyet döneminde çıkarılan kanunlarda faiz ya tamamen yasaklanmış ya da belli oranlarla sınırlanmıştır. 12 Levha Kanunu’nda azami faiz haddi sermayenin 1/12’si olarak belirlenmiştir. ( s. 69-70 )


İslam Dininde Faize bakacak olursak:


Faizle ilgili olarak nüzûl sırasına göre Kur’an’da ilk yer alan âyetin meâli şöyledir: “İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, bunu yapanlar -sevaplarını ve mallarını- kat kat arttıranlardır” (er-Rûm 30/39).


Kur’an’da faiz yasağını ayrıntılı bir şekilde ele alan ikinci grup âyetlerde ise şöyle buyrulur: “Faiz yiyenler -kabirlerinden- şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden ayılışı gibi kalkacaklardır. Bu hal onların, ‘Alım satım da tıpkı faiz gibidir’ demeleri yüzündendir. Halbuki Allah alım satımı helâl, faizi haram kılmıştır. (el-Bakara 2/275-279)


Faiz yasağıyla ilgili olarak gelen bir diğer âyetin meâli şöyledir: “Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin; Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz” (Âl-i İmrân 3/130). (Kaynak)


Anlayacağınız faiz İslam dini için büyük günahlardandır. Yine aynı şekilde Tevrat ve İncil’de de faizin kötü olduğuna dair bölümler görebilirsiniz.


Gelin bir de konuya ticaret anlamında bakalım:


Zihninizde daha iyi canlanması için Dünya’nın tarım ya da sanayi gibi faaliyetlerinin çok olmadığı bir yere götüreyim; ‘Arabistan Yarım Adası’. Bir de geçmiş yıllarını düşünün bu bölgenin. Şimdi bir ticaret hikayesi ile konuyu anlatmaya çalışayım:


Bir gün 5 tane devesi olan bir adam ticaret yapmak için develeri ile birlikte Çin’e, ticaret yolarını kullanarak gitmek istiyor. Arabistan’dan götürdüğü malları yol üzerinde satacak, orada aldıklarını hem yol üzerinde hem de Arabistan’a getirip yine satmaya çalışacak. Ancak 5 tane deve tüm bunlar için yetmez. En az 15 deve olacak ki hem daha fazla mal taşıyabilsin hem de aylarca gidip geldiğine değecek bir ticaret hacmi olsun. Bir de kervanı yolda koruyacak kişilerde alması lazım yanına.


Ancak cebinde ne 10 tane deve alacak parası nede koruma alacak parası var. Sonra aklına Arabistan’da orta varlıklı bir arkadaşı geliyor. Onun yanına gidip 1000 altın borç isteyecek ve bu sayede 10 tane deve ve 5 tane de koruma tutabilecek.  Arkadaşına konuyu açınca arkadaşı şöyle söylüyor:


‘Tamam sana yardım edeceğim. 1000 altın ile deveni de korumanı da al. Ancak benimde 3000 altın bütçem var. Ben yollarda gidip ticaret yapmakla pek anlamam. Ben olduğum yerde mal alım satımı yaparım. Şimdi sana 1000 altın verirsem benim burada bütçem daralacak ve aldığım mal adedi ve kalitesi düşecek. Ancak 6 ay sonra geldiğinde bana ekstradan 400 altın verirsen hem ben de kar etmiş olurum hem de beklediğim günlerdeki çektiğim sıkıntıların bir karşılığı olur. (Bakıldığında burada da faiz görüyoruz)’


Adam bu teklifi düşündükten sonra kabul ediyor ve 1000 altın ile 10 tane daha deve alıp 5 tane de koruma tutuyor. Gel zaman git zaman adamımız ticaretini yapıp Arabistan’a geri dönüyor. Döndüğünde ticaretten cebinde tam 6000 altını olmuş durumda. Hemen korumalarına anlaştığı 350 altını veriyor ve 1750 altını azalıyor. Sonra arkadaşının yanına gidip ona da anlaştığı ekstra 400 altın ile birlikte 1400 altın veriyor. Kendisine de geriye 2850 altın kalmış oluyor. Üstüne bir de artık 15 tane devesi var.


an image of...

Şimdi bu hikayede kazanlara bakacak olursak ticareti yapan kazandı, borç veren arkadaşı kazandı, korumlar kazandı.


Ama bize faizi bu kadar gözümüze kötü gösteren faktörler ne?


Öncelikle geçmiş tarihteki düşünürlerin zamanında faiz işleri tefecilik işleri gibi yürüyor. Yani adam verdiği borcun 2 katı 3 katı para istiyor. Aristo’nun dediği gibi para parayı doğuruyor. Hatta ikiz, üçüz bile doğruyor. Tefecilik sistemi hala günümüzde de olan bir sistem ki buna karşı olmayan yoktur diye düşünüyorum. Paraya sonuna kadar muhtaç kişilerin, iyice kanını emerek bitiren bir sitemden başka bir şey değil. Ödeyemezsen de sonu canına kadar mal olabileceğini pek çok kez duymuş yada görmüşüzdür.


Ancak günümüzde bankalar faizleri belli bir noktada tutuyorlar. Yani sen gidip 1’e 3 ödemiyorsun. Hem de birçok banka var sana para veren ve alacak faiz oranı değişen. Şartları sana daha uygun gelen birisinden gidip paranı alabiliyorsun. Sonra şartlara göre faizi ile ödüyorsun. Aslında bu bir yükten ziyade sana sağlanan bir yatırım fırsatı olarak düşünebilirsin.


Ama sen gidip 500.000 lira kredi çekip bunu önünü görmediğin bir yatırıma yatırırsan, gidip bu para ile sana getiri sağlamayacak örneğin altına lüks bir araba çekersen doğal olarak banka ile anlaşmaya vardığın ücreti ödeyemiyorsun. Sonra da doğal olarak işlerin bozuluyor, psikolojin bozuluyor, ailen yıkılıyor. Yani sorun aslında faizde değil sorun senin yatırım zekanda yada önünü görme vizyonunda. Eğer önü açık bir yatırım yapıp bankaya ödeyeceğinden fazlasını kazanıyorsan iyi ki o krediyi çektim diye gezip anlatıyorsun. Ama batınca faiz çok kötü, faiz yüzünden hayatım bitti diyorsun. Bizim gibi kendini kurtaracak kadar ekonomi dersleri verilmeyen, finansal okuryazarlığı düşük ve yatırım kültürü olmayan yerlerde genelde bu para çekmeler yapılıp maalesef geri ödemeleri yapılamadığından faiz hep öcü olmuştur bize. Ancak örneğin ABD gibi ülkelerde insanlar belli bir para kazandığında yada kredi işlemleri yaptığında hemen bunu yatırıma kullanmaya, borsada işletmeye yada daha fazlasını elde etmek için uğraşmaya zaman ayırıyorlar. Sonuç olarak onlar büyük şirketler ve ekonomiler oluşturuyorlar.

Tüm bunları düşündüğümüzde bugün küresel ekonomide faizin neden gerekli olduğunu ufacıkta olsa anlatmak istedim. Ticaretin yürümesi ve önü açık işlere yatırım yapılıp herkesin kazanabileceği bir sistem doğru kullanıldığında hayat kurtarır. Doğru kullanılmadığında ise ne olacağını zaten biliyoruz.


an image of...


Bu düşünceler tamamen beni kapsamaktadır. Yanlışlarım olabilir. Bu yanlışları yada farklı fikirleri dinlemeye hazırım. Yorumlarda yazarsanız mutlu olurum 😊. Teşekkürler 🙋‍♂️


Bu arada seyahat etmeyi ve turlara katılmayı seven birisiyseniz linkini paylaşacağım 'Sna Travel' sitesine bakmanızı öneririm: https://www.snatravel.net/


“Okuduğunuz için teşekkür ederim 😊. Sağlıkla kalın 🩺, bilimle kalın. 🧪”