Marcus Aurelius @MarcusAurelius

Alman Ordusundaki Türk Lejyonları

Türkistan Lejyonu, 1942-45 yılları arasında Wehrmacht bünyesinde faaliyet göstermiş gönüllü birliklerdir. Gönüllülerin büyük çoğunluğu Türk-Müslüman kökenli Sovyet vatandaşı savaş esirleridir. Kuruculuğunu, Pan-Türkizm düşüncesinin fikir babası olan ve Sovyet hakimiyetini ortadan kaldırarak Türk halklarını birleştirmeyi amaçlayan Nuri Killigil yapmıştır.

Türk halkları başlangıçta Naziler tarafından "aşağı ırk" olarak sınıflandırılsa da, bu tavır 1941 yılında değişmiştir. Nazi yetkilileri, askeri kazanç elde etmek için Türklerin milli duygularından yararlanma fikrini uygulamaya koymuştur. Sadece Türkler değil, SSCB bünyesindeki Azeriler, Ermeniler, Çeçenler, İnguşlar, Ukraynalılar ve Kazaklar da Nazi Almanyası tarafından himaye edilmiş, her Sovyet azınlığı için farklı lejyonlar oluşturulmuştur.

İlk Türk Lejyonu 1942'de kurulmuştur. İlk kurulduğunda, çoğu Kızıl Ordu mensubu savaş esiri olmak üzere sadece bir taburdan meydana geliyordu. Ancak 1943 yılında 16 tabur ve 16.000 asker kapasitesine yükseltildi. Bu birimler Doğu Cephesinden ziyade Fransa ve Kuzey İtalya cephelerinde savaştırılmış, Kızıl Ordu'dan izole edilmiştir.

Türkistan Lejyonu'nun taburları, sonraki tarihlerde Wehrmacht'ın 162. Piyade Tümeni'nin önemli bir parçasını oluşturmuş ve Balkan cephelerinde pek çok çatışmada da önemli rol oynamıştır.

Savaşın sonunda Almanya yenildiğinde, Lejyon birlikleri dağılmış, askerler ise birliklerinden kaçarak ya teslim olmuş, yada çeşitli ülkelere kaçak yollarla girme çabası içerisine girmiştir. Çoğu Türk, İngiliz ve Amerikan birlikleri tarafından esir alınmıştır ancak Stalin'in yoğun diplomatik baskısı üzerine bu esirler, Yalta Konferansı sonrasında Sovyetler Birliği'ne iade edilmiştir. Tamamına yakını, en ufak bir yargılama süreci olmaksızın kurşuna dizilmiştir. Çok çok az bir kısmı ise Sibirya'daki çalışma kamplarında 20 yıl zorla çalışma cezası almıştır.
2

Henüz hiç yorum yapılmamış.

Yorum yazmak için giriş yapmanız gerekli