MuratKalfa @Kunala

Kürenin İçinden

                                   KÜRENİN İÇİNDEN

                                                                                -I-

ZAMAN DİYORLAR   :XOG
Hayatlarını ve olgularını,kendilerini ve nesneleri belli bir yere oturtup düzen verme takıntıları olduğu için uydurdukları bir kavram.Bununla ilgili çeşitli tartışmalar bile yapıyorlar.Yok yan yana akan iki ırmakmış yok değilmiş.Bunlar  yeni doğanlara da bir sürü şekillerde aktarılıyor.

HAYAT DİYORLAR      :XOG
Eğer zaman dedikleri düz bir çizgiyse hayatın bu çizgideki noktacıkların dizildiği  bütün olduğunu söyleyenlere ben bile neredeyse inanacaktım.Bu bütünü oluşturan zerreciklerin içlerinin dolduğunda şeffaflaştığına ve öylece donakaldığına ikna olamam imkansızdı.

DÜŞ DİYOLAR             :ZQG
Düş denen şeyi kendileri kurguluyorlar ama rüyalarının başına buyruk geliverdiğinden çok şikayet ediyorlardı.Bazıları benden rüyalarını yorumlamamı istediklerinde bana anlattıkları şeyleri duyunca bunu çok iyi anladım.Rüyalar yersiz yurtsuz acınası canavarlar gibiydi.Onlara tek söyleyebileceğim şey kendi ağırlıklarının yüz katını taşıyabilecekleri güne kadar durmaksızın çalışmaları gerektiğiydi.

GİTMEDEN ÖNCE         :
Herşeyi onlardan öğrendiğim kavramlarla anlatıyor olmaktan kurtulmam gerekiyordu, bu kötü bir alışkanlık gibi üzerime yapıştı kaldı.Belki de notlarımın hepsini burada bırakmalıyım.Ama sanırım yolda yeni bir yöntem geliştirip raporumu öyle sunacağım,burada yaşadıklarımın daha iyi anlaşılmasını ancak böyle sağlayabileceğim.

BU GARİP TOPLULUKTA KİMSE KAFA DİNLEMEK İSTEMİYOR
Bir masanın etrafında toplanmış bir ailede veya başkaca herhangi bir toplulukta gözlemlediğim en önemli şey kendi uydurdukları sosyal bağların birbirlerine huzursuzluk vermekten başkaca bir işe yaramaz hale geldiği oldu.İnanç kurallarına dayanmayı seviyorlar ancak duacıkları yerine getirmek onları doyurmaya yetmiyor gibi , tıpkı bencil minimal çıkarların korunmasına herşeyden daha fazla önem vermelerinde olduğu gibi.Heryeri umarsızca gereksizce dolduruyorlar.Deniz kıyıları, göller dağlar bile.
Sadece bir su damlacığından oluşan küreye binip geldiğimde dünyanın bu yeni sahiplerinin genetik ve davranış yapısıyla ilgili temel bilgilere sahip olmama rağmen şaşırtıcı derecede sapmalar tespit ettim.Aynı varlık yapısının içinden çıkan bu standart dışı sapmanın onları başka bir varlığa dönüştürdüğü düşünülebilir.Görünüşte birebir aynı yapıya sahip bu varlıklar diğerlerinin ana babaları, kardeşleri , çocukları, dostları arasında yer alıp hızla çoğaldıkları varlıklarının bencil ve kaygısız dayatmaları ile birer cellada dönüşüyorlar.Birinin diğerinden nasıl olup da doğabildiğini araştırdımsa da bir sonuca ulaşabildiğimi ne yazık ki söyleyemeyeceğim.
Raporumdaki yığınla  bilginin bir yükten başka birşey olmadığını , bir gün tüm bunların kısaca göz gezdirilip biryerlerde unutulacağını da biliyorum .Tıpkı güzel dünyanın yok oluşu gibi , sararan yaprakların, göllerin , ırmakların kuruyuşu yok oluşu ve unutuluşu gibi. Bu görevi beceremedim , kendimi bile zor kurtarabildim.
Şimdi bunlardan hızla uzaklaştığım küçük hidrojen küremde uzay boşluğunda hızla yol alıyorum.Bu ışıltılı yıldızlarla süslü karanlık ,sessiz ve emniyetli.Dünyalı olsaydım şöyle derdim.'Tıpkı ana rahminde olmak gibi.'

Murat Kalfa

2

Henüz hiç yorum yapılmamış.

Yorum yazmak için giriş yapmanız gerekli