Ütopia, İngiliz devlet adamı, hukukçu, filozof, Rönesans dönemi hümanist yazarı Thomas More'a ait bir eserdir.

Ütopia, var olmayan bir adanın hikayesini anlatmaktadır.

Yunanca da olmayan yer anlamına gelen ütopia kelimesi, adına yakışır bir yer. Çünkü böyle bir yerin olması imkansız gibi bir şey.

Eserde en ince ayrıntısına kadar düşünülen bir toplum yapısının anlatıldığı bu eserde ; savaşlar, suçlar, şehir yapısı, yönetim anlayışı, yaşayışları, evlilikleri, karşılıklı ilişkileri, dilleri, kölelik sistemi, insana verilen önem, dini inanış, toplumsal dayanışma gibi akla gelebilecek her şey kısa ve öz bir şekilde aktarılır. Okurken insanlık adına bazı şeyler değişebilir diyebileceğiniz ama bu kadar muazzam, eksiksiz toplum olabilir mi diye de şaşırdığınız bir eser. Yazar 1500'lü yılların zamanına göre oldukça ön görülü, ileriye dönük bir eser ortaya çıkarmış. Düşünceleri ile hümanizm akımına bağlı olduğu belliyken düşünceleri belli bir birikiminin varlığına delil niteliğindedir.

Eser benim için iki bölümden oluşmaktadır. Aslında daha fazla bölümden oluşmakta ama alt bölümler olduğu için sadece iki bölüm olarak nitelendirmeyi doğru buldum. İlk bölüm kitabın asıl anlatıcısı olan Morgus, kardinal, Raphael ve diğer kişilerin hırsızlık, İngiltere'nin durumu, işçilerin hakları, idam gibi bir çok konu üzerine düşüncelerini dile getirdiği kısımdır. İkinci bölümdeyse Ütopia adasını bir seyyah olan Raphael'in ağzından detaylı bir şekilde anlatılır.

Olumlu anlamda bir utopik bir eser olan bu eserde bu kadar muazzam toplum yapısı ortaya konması şaşılacak şey doğrusu. Kitabın içerisinde ders niteliğinde çok şey var ve okuyucuyu sorgulatan, düşündüren bir eser. Detaylı anlatıma göre hiç sıkıcı bir eser değildi benim için. Hep daha sonra ne anlatılacak, bu konuyu yazar nasıl ele alacak diye merakla okudum.

Okumanızı tavsiye ederim.

Herkese keyifli okumalar dilerim. 📝📕📔📘📚📖📗📙