Serendipity
Serendipity,serendipity,serendipity…
Saatlerdir ağzında bu sözü gevelemekteydi.Arama motoruna göre İngilizce’den diğer dillere çevrilmesi en zor on kelime listesinde ikinci sıradaydı.Horace Walpole bu kelimeyi İngiliz kelime arşivine kazandırmadan önce bir Pers masalı olan “Serendip’in Üç Prensi “ ‘ni okumuştu.Anlam olarak bir sey ararken sürpriz eseri daha iyi olan baska birsey bulmak demekti.Yani bir tür tatlı kazaydı aslında.
Penisilinin keşfi , mikrodalganın keşfi hep bu kategorideydi.Hatta Kristof Kolomb yolculuğuna çıkmadan önce Hindistan’a gitmeyi kendisine hedef koymuştu.Oysa bir serendipity sonucu kendisini Amerika kıtasında buluverdi ! Cırt cırtlı bantın mucidi George de Mestral ise bir gün köpeğiyle beraber kır gezisine çıkmıştı.Köpeğinin derisine ve ceketine yapışan pıtrak dikenlerinin yapısını merak edip mikroskopta inceledi.Dikenlerin üremek için geniş alanlara yayılmasını sağlayan doğal bir mekanizmaydı aslında bu.Bu tatlı tesadüfü ticari zekasıyla birleştirip cırt cırtlı bantı icat etti !
Hayat hep tatlı sürprizleri sunuyordu insanlara.Yanmakta olan hıdrellez ateşine bakıp bana da bir serendipity lazım diye geçirdi içinden Enrico.Başını göğe kaldırdığında kaymakta olan bir yıldız gördü.İçinden serendipity için bir dilek tutmak geldi.Ne de olsa küçükten beri hep gidenlerin ardından dilek tutulması öğretilmişti.Uçan uğur böceğinin, kayan yıldızın…Belki de evren serendipity için kayıpların yarattığı boşluğa ihtiyaç duyuyordu.
Bazen de serendipity filmindeki gibi bazı şeylerin gerçekleşmesi için zamana gerek vardı belki …Evrenin işaretlerini anlayamayanların mazoşist davranış tipinden vazgeçebilmesi için en iyi yargıca ihtiyaçları vardı: Zamana…[1]
Serendip (günümüz adıyla Seylan veya Sri Lanka olarak bilinir) kralı Cafer yaşlanmıştı. Yerine geçebilecek 3 varisi vardı.Tahtı devretmek için en büyük oğlunu çağırdığında oğlu babasının ölene kadar kral olarak kalması gerektiğini belirtir.Ardı ardına çağırdığı diğer oğulları da aynı şeyi söyler.Eğitmenleri her ne kadar prenslerin çok iyi eğitim aldıklarını ve tahta çıkmaya hazır olduklarını belirtse de , bu görüşmelerden sonra kral Cafer oğullarını daha fazla şey öğrenmeleri için uzak diyarlara göndermeye karar verir.Böylece bilgi ve görgülerini arttıran prensler tahta çıkmaya hazır hale geleceklerdir.
Vardıkları diyarda prensler bir deve güdücüsüyle karşılaşır.Güdücü onlara devesini görüp görmediklerini sorar.Prensler izlerden deveyi tarif edip bu deveyi mi soruyorsun der.Aramalara rağmen deve bulunamayınca prensler bu kez hırsızlıkla suçlanır ve mahkemeye çıkartılır.O diyarın kralı Beramo huzuruna getirilen 3 prense deveyi çalmadılarsa ayrıntıları nasıl bu kadar iyi bildiklerini sorar.Ve şimdi serendipity zamanıdır ! Ne de olsa prensler mucizenin merkezindeki ülkeden gelmişlerdir.
Prensler anlatmaya başlar: Deve diğer tarafta otlar daha iyi olmasına rağmen, yolun sadece bir tarafındaki otları yemiştir ve bu da onun tek gözünün kör olduğunu göstermektedir. Devenin yürüdüğü yollarda çiğnenmiş ot topakları vardır ki bu da onun ağzında bir dişin eksik olduğunu dolayısıyla da topakların oradan düştüğünü göstermektedir. Devenin diğer üç ayağının izi çok net çıkmasına rağmen bir ayağınınki siliktir ve bu da onun topal olduğunu gösterir. Öte yandan devenin bir tarafında yağ taşıdığını karıncaların ve diğer tarafında da bal taşıdığını sineklerin yol boyunca toplanmış olmasıyla açıklarlar. Bunun yanı sıra deveyi hamile bir kadının sürdüğünü kadının idrar yapışından çıkarırlar. Sürücünün idrarını koklayan prens bu kokudan garip bir cinsel arzu hissetmesinin sürücünün kadın olduğunu anlamasını sağladığını, öte yandan idrarını yaptıktan sonra, ayağa kalkarken ellerinden destek aldığına dair el izlerini görünce de hamile olduğunu anladıklarını söyler.[2]
Ve prensler hırsızlıkla itham edilirken bir serendipity sonucu artık bilgelik ünvanı kazanır.Namları Sultan Cafer’e ulaştığında , kralın artık taht teslimi için şüphesi kalmayacaktır.
Serendipity öyle bir enerjidir ki sınırı asla tek mucizeyle noktalanmayacaktır.Hikayedeki polisiye yorumlayış tarzı önce Voltaire’ e geçecektir.Voltaire Zadig adlı eserinde bundan bahsedecek ve bundan etkilenen Arthur Conan Doyle yıllar sonra Sherlock Holmes karakterini yaratacaktır!
Sri Lanka aynı zamanda Hz. Adem’in cennetten kovulduktan sonra gönderildiği ada olarak bilinir.Rivayete göre Adem ve Havva’nın kemikleri buradadır.Bir gün Hz. Nuh kendisine inananlara seslenir : Kim Serendip adasına gidip Adem ve Havva’nın kemiklerini bana getirirse ben de ömrünün uzun olması için ona dua edeceğim.Hz Hızır ortaya atılır ve kemikleri ben getireceğim der.Hindistan üzerinden Seylan’a ulaşır.Ve adına yakışır şekilde Hızır gibi görevini yerine getirip Nuh’un duasını kazanır.Devir Büyük İskender’in devridir.Onunla beraber ab-ı hayatı aramaya çıkarlar.Bu sudan içenin ölümsüzlüğe kavuşacağına inanılır.Ve rivayet edilen odur ki Nuh’un duası gerçek olur,Hızır ab-ı hayattan içer.Suyu içemeyen Büyük İskender ise (Zülkarneyn) hayata veda eder.Serendipity yine iş başındadır !
Hz. Hızır ise Hz. İlyas’la buluşma günü olan her hıdrellezde tekrar tekrar anılacaktır.Belki de rivayetlerde anlatılan ölümsüzlük aslında budur…
Hıdrellez ateşi hafif hafif yüzünü ısıtırken Enrico’nun gözü gül ağacına dilek bağlayan çocuklara takıldı.Hepsi Hz. Hızır’dan dilekleri için yardım bekliyordu.Kimileri ise dilek maketlerini gül ağacının altına bırakıyorlardı.Hangi dinden hangi ırktan olurlarsa olsunlar anlaşılan insanların hep serendipity’e ihtiyaçları vardı.
Çocuklara bakarken kendi çocukluğu aklına geldi.Yüzünü saran hafif tebessüm ona çocukken ateşten atlayıp ardından gül ağacının altına bıraktığı dileklerini hatırlatmıştı.Benim serendipity’im ne diye sordu kendi kendine.Yaşadıklarının bir anlam kazanmasını her şeyden çok istiyordu.
Tam bu esnada serin mayıs akşamından üşüyen bir uğurböceği , mutluluk gibi hiç beklemediği bir anda gelip omzuna kondu.Enrico böceği yavaşça parmağına aldı.Fibonacci serisine uygun şekilde sıralanmış benekleri böceğin kanatları üzerinden etrafa mutluluk ve uğur saçıyordu adeta.Ve çocukluğundaki dizeleri mırıldanmaya başladı:Uç uç böceğim, annen sana terlik pabuç alacak…
Başını göğe kaldırıp kendisi için bir serendipity diledi.Göğe doğru yükselen böceğe bakarken bir kayan yıldızın kendisine göz kırparak geçtiğini fark etti.
5 Nisan 2014
[1] http://www.imdb.com/title/tt0240890/
[2] http://sargon.blogcu.com/serendipity/3159827