Bayram Takiyüddin @Bayram_Takiyuddin_259

Filmin Adı: Gölge Yazan: Bayram Takiyüddin Konu: Karagöz ile Hacivat oyununu izleyen ikiz kardeşler, Kaan ve Hakan, eğlenceyle başlayan ama karanlık yollara çıkan bir gerçeği arama oyununa başlarlar.



SAHNE-1- GÖSTERI SALONU IÇ/GECE KAAN, HAKAN, ÇOCUKLAR


Kaan ve Hakan diğer çocuklarla birlikte salonda Karagöz oyununu izlemektedirler. Hakan yapılan şakalara diğer çocuklarla birlikte sürekli gülmektedir. Ancak Kaan gülmemekte ve perdeye dikkatlice bakmaktadır. Bir ara Kaan, Hakan’ı koluyla dürter.


KAAN:

Bak bak adamın kolu görünüyor.


Hakan aldırmaz. Oyunu seyreder. Kaan bu sefer ayağa kalkıp perdeyi göstererek bağırır.


KAAN: 

Bakın adam var arkada. O oynatıyor.


Diğer çocuklar gülerek Kaan’ı yerine oturtur. Oyun biter. Herkes kapıya doğru yönelir. Kaan perdeye doğru gider. Hakan arkasından seslenir.


HAKAN:

Hadi annem bekliyor.


Kaan hayal perdesinin yan tarafından gizlice bakar. Hayalinin elindeki kuklaları çantaya koyduğunu görür. Hayali o anda dönüp Kaan’a bakar. Kaan korkup kaçar.



SAHNE-2- SOKAK DIŞ/GECE KAAN, HAKAN Kaan ve Hakan eve doğru gitmektedirler.


KAAN:

Gördüm oğlum. Adam çantaya koydu hepsini. Oyuncak hepsi.


HAKAN:

Oyuncak değil onlar. Karagözle Hacivat’ın ruhları.


KAAN:

Hadi lan! Ne ruhu?


HAKAN:

Tabi oğlum. Bunlar taa kaç yüzyıl önce ölmüşler

ama ruhları hala yaşıyormuş.


KAAN:

Nerden biliyorsun?


HAKAN:

Bi kitapta okumuştum.


Kaan durur.


KAAN:

Bak göstereyim sana.


Kaan eliyle canavar şekli yapar ve duvara düşen gölgeyi Hakan’a gösterir.


KAAN: 

Bak adam oyuncakları perdeye tutuyor.

Biz de gölgesini görüyoruz. Yap sen de.


Hakan da eliyle canavar şekli yapar. Sahnenin bundan sonrasında sadece duvara düşen gölgeleri görürüz. Canavarlar birbirlerine saldırmaya  başlarlar.  İkisi  de  gülmektedir.  Sonra  Hakan  Karagöz taklidi yapar.


HAKAN:

Vay sen de mi buradasın Hacı cav cav?


KAAN:

Tabi ki Karagözüm, iki gözüm.


HAKAN:

Senin için şöyle böyle diyorlar Hacivat.


KAAN:

Ben onlara gösteririm Hacivat’ın kim olduğunu.


HAKAN:

Bak Hacivat uçak geçiyor.


KAAN:

Hani nerde?


HAKAN:

Ebe!


Hakan kaçmaya başlar. Kaan da onu kovalar. Sokakta gülerek koşarlar.



SAHNE-3- EVİN SALONU İÇ/GECE KAAN, HAKAN, ANNE-BABALARI, KOMŞULAR VE KIZLARI ZEYNEP


Kaan, Hakan, anne-babaları, karı-koca komþuları ve kızları Zeynep masada oturmuş yemek yemektedirler. Büyükler havadan sudan konuşmaktadır.


BABA:

O fiyata vermem. Belki biraz

daha düşerlerse.


KOMŞU 1:

Sen bilirsin ama ben sat derim.

Daha iyi alıcı bulamazsın.


BABA:

Orası öyle de. Biraz daha bekleyelim bakalım.

Zaten pek niyetim de yok satmaya.


KOMŞU 1:

Valla ben alayım dicem ama o kadar

nakitim yok. 2015 modeldi değil mi?


BABA:

Evet.


Büyükler sohbet ederken Kaan masanın altından elindeki tableti Hakan'a gösterir. Youtube'ta kuklaların yapımını anlatan bir video açıktır. Hakan da izlemeye başlar. Onları gören Zeynep de uzanıp izler.


HAKAN:

Aa çok güzel.


KAAN:

Bak işte o oyuncakları böyle yapıyorlar.

O sırada büyükler çocukları fark eder.


BABA:

Hayırdır neye bakıyorsunuz?


ZEYNEP:

Karagöz izliyoruz.


KOMŞU 2:

Doğru ya dün Karagöz’e gitmişlerdi.


ANNE:

Evet. Bizim Hakan çok beğenmiş

ama Kaan pek sevmedi.


KOMŞU 2:

Aa niye? Karagöz sevilmez mi ya?


KAAN:

Onlar gerçek değil ki. Karton.


KOMŞU 1:

Olur mu ya? Karagöz ile Hacivat

gerçekten yaşamışlar. Neresiydi?


BABA:

Bursa.


KOMŞU 1:

Evet evet Bursa. Hatta yaptıkları şakalarla

milletin çalışmasına engel oluyorlar diye

öldürüldüler ama ruhları ve oyunları hala yaşıyor.


KAAN:

Yaşamıyorlar. Karton onlar. Arkada

bir adam o kartonları oynatıyor.


KOMŞU 1:

Ama olaya böyle bakma. Zeynep sen sevdin mi?


ZEYNEP:

Sevdim.


KOMŞU 2:

Ee ne anlatıyorlardı oyunda?


HAKAN:

Karagöz ile Hacivat sürekli kavga ediyorlardı.


Kaan dışında herkes gülüp eğlenmeye başlar.


BABA:

Ben bildim bileli sürekli kavga ediyor onlar.


HAKAN:

Hacivat hep sinirli sinirli konuşuyordu.

Karagöz de onun kafasına vuruyordu.

“Yar bana bir eğlenceee!” Karagöz kafasına

böyle bi vurdu. “Al sana eğlence”


Herkes katılarak güler. Hakan ve Zeynep ayağa kalkarlar ve Karagöz ile Hacivat’ın taklidini yapmaya başlarlar.


ZEYNEP:

Karagöz merhaba.


HAKAN:

Hoşbulduk suda pişmiş balkabağa.


Hakan, Zeynep’in kafasına vurmuş gibi yapar. Kaan dışında herkes güler.


ZEYNEP:

Niye vuruyorsun Karagözüm?


HAKAN:

Çarşıdan aldım bir kilo üzüm.


Yine kafasına vurmuş gibi yapar. Herkes güler. Bu süre boyunca Kaan kızgın bir şekilde onları izlemektedir.


SAHNE-4- SOKAK DIŞ/GÜN KAAN, HAKAN


Kaan ve Hakan üzerlerinde okul üniforması ve sırtlarında çanta ile eve doğru gitmektedirler. Kaan bir anda koşmaya başlar. Hakan arkasından bağırır.


HAKAN:

Nereye gidiyorsun?


SAHNE-5- KUKLA  ATÖLYESİ İÇ/GÜN KAAN, HAYALİ


Hayali arkası dönük bir Şekilde kuklaları duvara dizmektedir. Kaan atölyenin açık olan kapısından içeri girer. Masanın üzerinde duran kuklalardan 2 tanesini alıp sessizce dışarı çıkar.


SAHNE-6- EVİN SALONU İÇ/GÜN KAAN, ANNE


Kapının zili durmadan çalmaktadır. Anne telaşla gidip kapıyı açar. Kaan kapı açılınca hemen içeri girer ve elinde çantayla odasına koşar. Annesi arkasından bağırır.


ANNE:

Oğlum yavaş. Ne bu acele böyle?



SAHNE-6- ÇOCUKLARIN ODASI IÇ/GÜN KAAN, HAKAN, ANNE


Hakan yatakta uzanmış kitap okumaktadır. Kaan aceleyle içeri girer. Hakan hemen kalkar.


HAKAN:

Nereye gittin?


Kaan çantasından kuklaları çıkarıp sinirle uzatır.


KAAN:

Al sana Karagöz.


HAKAN:

Nerden buldun onları?


KAAN:

O adamın dükkanından aldım.


HAKAN:

Hangi adamın?


KAAN:

Perdenin arkasında kuklaları oynatan

adamın. Bak gerçek değil bunlar. Hepsi oyuncak.


HAKAN:

Sana mı verdi?


KAAN:

Gizlice girip aldım.


HAKAN:

Çaldın mı yoksa?


KAAN:

Bak ruh falan yok. Bu tahtayla oynatıyor.


HAKAN:

Babam çok kızacak.


KAAN:

Sana değil, bana kızacak.


HAKAN:

Götürüp geri verelim. Belki adam bir şey demez.


KAAN:

Derse desin. Karton oyuncak sadece.


Kaan kuklaları bükmeye başlar.


HAKAN:

Öyle yapma kırılacak.


KAAN:

Kırılırsa kırılsın. Ruh falan yok. Karton hepsi.


Kaan sinirle kuklaları kırıp duvara fırlatır. O sırada anneleri odaya girer.


ANNE:

Niye bağırıyorsunuz?


Yerdeki kukla parçalarını görür. Eline alıp bakar.

 

ANNE: 

Nerden çıktı bunlar?


Çocuklar cevap vermez


   ANNE: 

Cevap verin. Hanginiz getirdi?


Çocuklar sessiz kalır. Sonra Kaan eliyle Hakan’ı gösterir.


KAAN:

O getirdi. Karagözcü adamın dükkanından çalmış.


Anne şaşkın bir þekilde Hakan’a döner.


ANNE:

Doğru mu oğlum? Sen mi aldın? 


Hakan cevap vermez. Hafifçe Kaan’a bakar.

ANNE: 

Oğlum cevap versene. 


Hakan sessiz kalmaya devam eder.


ANNE: 

Anlaşıldı. Akşam baban geldiğinde ona anlatırsın.


Anne odadan çıkar.


SAHNE-7- GÖSTERİ SALONU İÇ/GECE KAAN, HAKAN, BABA, HAYALİ, ÇOCUKLAR


Hayali oyun öncesi perdenin arkasında hazırlıklarını yapmaktadır. Çocuklar da oyunun başlamasını beklemektedir. Kaan, Hakan ve babaları perdenin arkasına geçip hayalinin yanına gelirler.


BABA:

Merhaba!


HAYALİ:

Merhaba! Buyrun.


BABA:

Şey! Bizim ufaklık sizin kuklaları izinsiz almış.


Elindeki kuklaları hayaliye uzatır.


BABA: 

Bir de kırmış. Ama merak etmeyin

gereken cezayı verecem. Bundan

sonra Karagöz’ü izlemeyecek.


Hayali elindeki kuklalara gülümseyerek bakar. 


HAYALİ:

Pek bir hasar yok. Tamir ederiz. Sorun değil.


BABA:

Kusura bakmayın. Çok mahcubum.

Karagöz’ü çok sever. Ondan aldı herhalde.

Hadi oğlum özür dile bakalım.


HAKAN:

Özür dilerim. 


Hayali gülümseyerek başını sallar.


BABA:

Hadi eve gidiyoruz. (Kaan’a döner)

Sen istersen kal. Oyun bitince eve gelirsin.


Baba ve Hakan giderler. Hakan giderken dönüp Kaan’a bakar. Hayali oyuna başlar. Kaan izleyicilerin yanına gitmez. Hayalinin arkasında bulunan bir sandalyeye oturur ve oyunu perdenin arkasından mutsuz bir şekilde izler.


HACİVAT:

Ah Karagözüm, Karagözüm. Nerdeysen

gel artık Karagözüm. (Karagöz gelmez)

Ah beni bu ellerde mahzun bıraktın

Karagözüm. Ben kendimi nerelere vuram?

Hangi çöllere düşem?


Karagöz gelir.


KARAGÖZ:

Eşşekten düşmüş gibi ne

bağırıyorsun öyle Hacı cav cav?


HACİVAT:

Ah Karagözüm. Gerçekten sen mi geldin?


KARAGÖZ:

Yok dublörümü yolladım.


Karagöz Hacivat’ın kafasına vurur.


HACİVAT:

Ah Karagözüm kaç gündür

yoksun ortalıklarda. Aradım taradım.

Herkese sordum. Bulamadım seni.

Dedim yoksa beni bırakıp gitti mi?


KARAGÖZ:

Hacivat da kestaneyi çizdirdi mi?


Karagöz Hacivat’ın kafasına vurur.


HACİVAT:

Vur Karagözüm vur. Yeter ki beni

bir daha bırakıp gitme. İstediğin kadar vur.

Sen olmayınca yapayalnız ne yaparım bu dünyada?


KARAGÖZ:

Anan da yapmış sahanda yumurta.


Karagöz Hacivat’ın kafasına vurur. Çocuklar bağıra bağıra gülmektedir. Kaan oyunu seyrederken gözlerinden yaş süzülür.



SON