Aysenuralbas @Aysenuralbas_2279

HAYATIM ROMAN OLSA

Kız deli gibi koşuyordu.Bu iş görüşmesini de mahvederse yandığının resmiydi.Geldiği yere varınca biraz dinlendi ve upuzun gökdelene doğru baktı "Ey İstanbul sen mi büyüksün ben mi?"

"Tamam dostum kızma sen büyüksün."

İçeride beklemeye başladı.Yanında gözlüklü, boğazına kadar gömleğini bağlamış bir kız oturuyordu.Kızın elindeki CV 'sine gözü kaydı Ada'nın.

Mezun olduğu okul: Galatasaray üniversitesi Uluslararasi İlişkiler

Yabancı dil: İngilizce, Almanca, Fransızca

.

.

.

"Merhaba merhaba"

"Merhaba"

"Sende başvuru için geldin sanırım ama görüşmeler 1 hafta sonraya ertelenmiş"

"Gerçekten mi oha peki sen nereden öğrendin?"

"Çay ocağında dayım çalışıyor.Sorma bende boşu boşuna geldim"

"Neyse o zaman haftaya geliyim ben görüşürüz"

Kız gidince bir 15 dakika sonra falan odadan ağlayarak bir kız çıktı.Ada iyice gerilmişti kendi konuştu '' tamam sakin ol alttarafı bir iş görüşmesi.Yapabilirsen hayatın kurtulacak ve ailen, akrabaların seninle gurur duya ... 'kendi kendine konuşmasını yarıda kesti sanırım pekte bir yararı oldu ve korkunç sorgu odasına girdi.

Dar bir etek izi, gömleği boynuna kadar bağlamış saçları topuzlu ve gözlüklü bir kadın masanın karşısında oturuyordu.Bu şey değil miydi ya '40 yaşım bekarım hayatımı kariyerime adadım çocuk düşünmüyorum '

Kadın göz olabilir düzeltti.Ciddi bir ses tonunda elindeki belgelere bakarken "otur" dedi.Ada bacaklarını hissetmiyor "dedi ve kendini sandalyeye attı.Şuan yakışıklı 1.80 boylarında, baklavalı bir bey olması gerekirdi.Tüm dizi ve filmlerde böyle olur. 'da ki şans buydu işte

"Anlat"

"Ne anlatıyım" dedikten sonra iş görüşmesi için mahalledeki Sabri amcanın tavsiye aklına geldi.'Özgüvenli ol, hafif ukala ol ama çok değil.İşi en iyi senin yapabileceğine onlara inandır ye onları. "

Aklına gelen Sabri amcanın sözleriyle gaza gelen Ada kendini kaptırmış yumruk yapıp kolunu kaldırmıştı ki kadının 'ne yapıyorsun sen' demesine kendine geldi.

"Ha evet öncelikle benim işim hesap yapmak.Tüm tek basamaklı sayıları kafamdan çarpıp bölebiliyorum.Mesela küçükken annem ben ağladığımda elime hesap makinesi beni sustururmus.En büyük hayalim masa başı bir işte çalışıp 8-5 mesai yapıp gömlek giymek.Mesala ben günde aralıklı 5 saat uyurum: 1 saat uyuyup kalkıp hesap yapıp sonra 1 saat daha uyurum zihnimi canlı tutuyor.Ve de çok kaliteli bir üniversitede okuyup akademik yaptım. "

"Peki bu başarılı akademik kariyerinizde sizi Bayburt Üniversitesini seçtiren nedir?"

"Havası suyu her şeyi bir de ösym puanım tabi."

Ada işleri batırıyor gibiydi durumu düzeltmek için Sabri amcanın sözlerini aklına getirmeye çalıştı 'ukala ol' ve bacak bacak üstüne attı.

"Evet Ada hanım evleri 5 yıl sonra nerede görüyorsunuz peki"

"Senin koltuğunda." Kadın şaşırıp gözlüklerini çıkarttı.Ve Ada konuşmaya devam "ne oldu çok iddialı mı buldunuz.Işte benim karakterim bu; idealist, çalışkan ne yaparsınız huyum kurusun.Burada mesela çay ocağında başlaşam 2 yıla CEO'yum."

Ada fazla mı ileriye gittim diye düşündü.Ama Sabri amca öyle demişti yapıcak bir şey yoktu.Ada'nın cümleleri bitince kadın sakin bir şekilde çıkardığı tekrardan taktı "üzülerek belirtmek isterim ki Ada hanım sizin bu hayatta görüpileceğiniz tek oturaklı alet dışarıda ki bekleme "

Ve tam o mesaj dışarıda ki kapı sert bir şekilde açıldı.Bu Ada ile bekleyen kızdı üstte dağılmış ve kollarını güvenlik görevlileri tutuyordu.Kolları ile güvenlik görevlilerinden kurtulmaya dışarıda soruyordu. "Seni pis yalancı bırakın beni içeri giricem"

Kadının girsin demesiyle güvenlik görevlilerinden kurtulan kız içeriye girdi.

---------

"Kapı, tamam kendim çıkabilirim yahu fazla abartmadınız mı?" Ada güvenlikçilerin onu dışarıya itmesiyle yere çakılmıştı diye tam anlamıyla.

"İyi be tamam bende gider rakip şirkette çalışırım.Bittiniz olum siz piyasadan sileceğiz" tam o mesaj karşı binadaki şirkete baktı geçen ay da oradan kovulmuştu.Dediği lafları duymuş olucaklar ki hayır anlamında kafalarını sağa sola salladılar.

Kız toz olan üstünü çırptı. "Kendiniz kaybedersiniz" diyerek söylenene doğru yürümeye başladı.

Eve vardığında annesi mutlu bir haber beklercesine kapıyı hevesli yol açtı. "Kabul edildim mi, ay evet evet bu sefer oldu." Ada'nın kolundan tutup odasına gardırobunun kadar sürükledi.Bunların hepsi o kadar hızlı bir zamanda olmuş ki kız ağzını açıp bir kelime safra ödemi.

"Bakıyım buna garfield desenli tişört.Hayır bu olmaz, artık şirkette çalışıcaksın daha ciddi şeyler giymen gerekiyor.Tavşanlı şapka buda olmaz, kızım sen 23 yaşındasın çiçek böceksiz bir şeyler yok mu Allah aşkına? "

"Anne otur.Bunlari sana söylemek istemezdim ama sanırım biz çok çalıştık, iyi hazırlandık ama rakip çok güçlüydü bizi hazırlıksız olduğumuz yerden başkalarına"

"Ay Bayburt yüzünden oldu demi sana dedim Burdur yazalım diye."

"Anne ne fark var ikisinin arasında.Biri lada biri şahin.Hem gayette kariyer basamaklarıni yükselebileceğim ve başarılı olduğum bir işim var benim."

"Başarılarını yükselebileceğin işin kafe de garsonluk mu? Üstelik her ay 10 tane tabak kırdığın için patronun seni kovmak üzereyken."

Adanın abisi patlamış mısır yiyerek odaya girdi. "Ayy filmin en sevdiğim yanı bu sefer nereye kabul edilmedin?" Ada patlamış mısırı avuçlayıp abisinin suratına attı.

Sanane.

Abisi ile annesi odadan çıkmasıyla Ada da düşünce havuzuna dalmıştı.İyi olduğu şeylerin peşinden gitmeliydi ama hangi konuda iyi olduğunu o da bilmiyordu.Telefonundan lisedeyken dinleniyor 'pinhani-ben nasıl büyük adam olucam' açıplerinde söz kullanarak kendinierek uykuya dalmıştı.

Sabahleyin koşarak yetişmeye kendini becerdi. Neden bir yerlere geç kalmak zorundaydı ki? Ada da sabah erken kalkıp biraz spor yaptıktan sonra kahvaltı okumak istiyordu ama vücudunun biyolojik uyku ihtiyacı buna izin vermiyordu.

"Vücudumun homeostazi sistemini gondikliyim emi" diyerek söylene söylene kafeye girdi.

"Merhaba gençler beni çok özlersiniz hiçbir yere gitmedim."

Zehra sildiği masadan başını kaldırıp "ben kazandım 20 TL mi alıyım lütfen"

Burak oflayarak cüzdanını çıkarıp Zehra'ya parasıni uzattı "Ada gerçekten senin yüzünden batıcam.Bir daha senin lehine iddaya girersem ne olsun"

"Benim iş bulma sürecim sizin de eğlenceniz oldu ya daha ne diyim"

Ada günlük rutin mevcut görevini dışarı paspaslamış.Günün ilerleyen saatlerinde de müşteriler gelmeye başlamıştı.Kafeye yeni oturan bir ailenin siparişlerini almak için yanlarına gitti.

"Buyrun ne arzutiniz hanımefendiciğim? Eğer sürçü lisan ettiysem bağışlayın ama sizin gibi bolăhenk olan güler yüzlü insan yapımı gerektiren var doğrusu."

Patron 5 metre ileride kasanın orada durmuş şaşkın bir örnek Ada'yı izliyordu.Bunu fark eden Ada "patron nasıldım gibi kibar konuştum mu?" Diyerek ile onaylama hareketi yaptı.Patron eli ile aynı hareketi yapmak yerine kafasını duvara vurmaya başlamıştı.Ada bunun nedenini anlamamıştı geçen gün müşteriye 'ne istiyorsun' diye sorduğu için kibar ol diye azarlamış.Şimdi de kibar oldu diye kafasını duvara vurmuştu.Patron da bir garipti doğrusu.

Ada bunun üstünde fazla düşünmektense siparişleri sipariş başladı.Kadının karşısında oturan adam menüde ki bir tatlı göstererek "ben bundan bir tane alabilir miyim?"

"Tabi Afendim ama ben hatırlıyorum çünkü senin şifalı tatlı da kocaman tabağa azıcık tatlı koyup geri kalanını süsleyip bir de 20 TL istiyorlar"

Zehra koşarak Ada'nın yanına gitti.Kulağına doğru fısıldayarak "Kızım azraile erken davetiye mi yollamak istiyorsun? Patron çıldırmak üzere hadi ben burayı hallederim sen şu yeni gelen beyfendiyle ilgileniyor."

Kapitalist sistemden nefret ediyordu Ada.Müşteriye doğru şekilde bilgilendirmenin nesitı Ah kesinlikle bu devire ait olmayan Ada.

Düşünce delhizinde boğulurken Zehra'nın dediği müşteriye baktı.50'li yaşlarda uzun kahverengi paltosu ve sakal kesimiyle sanki çocukları geçtiükten sonra geçti ve az sonra bir ile mal alışverişi yapıcak gibiydi.Ada dikiz birkaç ve adam hakkında fikir üretmeyi bırakıp yanına gitti.

Adam Ada'nın konuşmasına izin vermeden "bir çay açık olsun" dedi.Ada başı ile onaylayıp içeriye çayı getirmeye gitti.Geldiğinde ise adamdan eser yoktu.

Bu kadar çabuk zamanda nereye gitmiş olabilir diye düşündü ve kafenin önlerine bakmadı.Tekrardan kafeye ise adamın bir poşet unuttuğunu fark etti.


8

Henüz hiç yorum yapılmamış.

Yorum yazmak için giriş yapmanız gerekli