Murat KAYA @Murat_KAYA_1961

Nibiru & Nanunakiler

Merhaba değerli dostlarım ve arkadaşlarım bu gün sizlere "NİBİRU & Anunnakiler geliyor." konulu makalemin 1. bölümünü yazdım.


Şimdi an sizlerle paylaşıyorum. İnşallah makalemi sonuna kadar keyif alarak okursunuz.


Geceleri gökyüzündeki yıldızlara doğru baktığımızda ışıldayan yıldızları ve Ay'ı görüyoruz. Yanımızda bir de sevdiğimiz varsa o anı yaşamak bize huzur ve mutluluk verir. Oysa ki O yıldız her birini çok yakından görebilseydik ne kadar büyük düzensizliğin içinde var olmaya çalıştıklarını görür ve şaşkına dönerdik. 


Güneş sistemimizin varoluş takvimini içinde ki bir gün bütün gezegenlerinin sıralaması ve yörüngeleri düzensizdi. Kozmik anlamda yaşanan çarpişmanın peşi sıra gelişen kazalar silsilesinin sonucunda gezegenlerin şu an k mevcut sıralaması ve yörüngeleri bir 

düzene girdi. 


Yaşanan kozmik kazanın baş aktörü Nibiru idi. :) Nibiru'nun muhazzam bir güçle yakınlaşarak çarpıştığı gezegenler dayanamadı ve paramparça oldular. Ardından yaşanan büyük çarpışmaların sonucunda iç ve dış astroit kuşağını meydana getirdi. Bunlardan ilki Mars ile Jupiter arasında diğer ise Neptün ile Pülüton arasında gezegenlerin enkaz yığınları birer yörüngeye oturdu. 


Nibiru gezegeni bu çarpışmalar sonucunda çok büyük yaralar aldı. Gezegenin kalın koruyucu örtüsü ve yoğun atmosveri büyük hasar gördü. 4 uydusundan birisi olan Ay'ı Dünya gezegenine kaptırdı. Güneş sistemi içinde süzülür gibi hareket ettiği yörüngesi çok fazla kaydı. 


Nibiru artık güneş sisteminde tam bir turunu 3600 yılda tamamlayabiliyordu. Sanki ilahi bir kudret onu cezalandırmak için sürgün etmiş 

gibi oldu.  


Buraya kadar okuduklarınız da Nibiru hakkında yazılmış İngilizce yazılmış kitapların içindeki bilgileri öğrenmek için Türkçe çevrisini fizan da bile olsalar arayıp bularak o kitapları sessiz sakin bir mekanda okuduğumda öğrendiklerimi yine sizin için bir özet haline 

getirmeye çalıştım.  


Ardından Dünya ve Mars bizim şu an Yeşil kuşak diğe bildiğimiz hayatın varolması için en elverişli olan bir yörüngeye kavuştu. Böylece Dünya ve Mars da aynı kozmik zamanda hayat başladı. Hayatın varoluş hikayesinde iki gezegende koşullar hemen hemen aynıydı. 


Taa ki Mars gezegenindeki akıllı varlıklar bir gün Nibiru gezegeni ile savaşana kadar ....... Nibiru ve Mars arasında her ne yaşandı ve her ne olduysa sonuçları çok vahim oldu. Önce Mars'ın doğal uydusu iki parçaya bölündü. Mars'ın güneşe dönük olan açısal ekseni 

bir anda kaydı. Atmosverinin ozon tabakası yoğunluğunu kaybetmeye ve böylece Mars gezegeni büyük bir hızla ölmeye başladı. 


Buraya kadar okuduğunuz kısımda Mars gezegeninde yapılan insansız araştırma yapan araçların Dünya ya getirdiği mat camsı kürecik numuleler NASA nın labaratuar ortamında incelenmiştir.


Bunun sonucunda bir zamanlar Mars gezegeninde yüksek enerjili kapasiteli Plazma silahlarının kullanıldığı büyük bir savaşın yaşandığı tespit edilmiştir. NASA nın çok gizli tuttuğu "Nibiru gezegeni ve etkileri" adındaki çok özel bir araştırmanın yazısından elde edilmiş bazı bilgilerdir. 


Dünya gezegeninde ise canlı türleri hızla zenginleşmeye ve çeşitlenmeye başladı.O zamanlar Daha Dünya gezegeninde akıllı bir varlık yoktu. Bu gezegenin o zaman ki ekolojik sistemi kendisini sürekli yeniliyordu.


Her gün yeni bir varlığın çok farklı çeşitlerini görmek mümkün olabiliyordu. Yaşanan bu zaman diliminde halen Adem ve Havva malesef daha yok. 


Nibiru halkı Anunnakiler Dünya gezegeni izlemeye aldılar. Nibiru'nun kozmik çarpışmalardan ve yaşanan savaşdan büyük hasarlar görmüş gezegenlerini onarmanın yolunu bulabilmek için bazı teknik araştırmalar yaptılar.


Sonunda Dünya toprağının altında ve bazı kayaların içinde sanki gizlenmiş halde duran değerli bir madenin varlığını keşfettiler. Bizler o madene Altın diyoruz.


Bunları Sümer tarihini gelecek zaman diliminde yaşayan bizlere anlatan Gılgamış Destanından öğrendim.  


Nibiru gezegeni halkı Anunakiler bu gezegende sahipsiz halde buldukları değerli madeni çıkartmak için bir gurup madenci Anunnakileri  gönderdiler. Altınlar çıkarılıyor onları taşıyıcı gemilere yükleniyor ve Nibiru ya gönderiyorlardı.


Yani her şey yolunda gidiyordu ama sonunda olanlar oldu. Anunaki madencileri yıllardır çalışmaktan çok yoruldular ve bunaldılar sonunda isyan ettiler. Kendilerinin işini 

başka bir varlığın yapmasını ve onlara emir veren efendileri olmak istediler. 


Ben Deizm inancına sahip bireyim. Buradan sonra ki yazım diliyle anlatacaklarım İslam / Hıristiyanlık / Musevilik / Budizim ve Ateist inancını gönülden yaşayan arkadaşlarım ve dostlarıma ters gelebilir.


Sizlerden çok özür diliyorum. İnancınız her ne olursa olsun sizlerin inancına büyük bir saygı duyuyorum. Benim sizin inançınıza zarar vermek gibi bir ard niyetim yok.


Sümer tabletlerinde yazılmış İnsanın yaratılış hikeyesi ve Gılgamış Destanında yazılı olan ifadelere göre Anunnakiler Altın magdenlerinde köle gibi çalıştırılacak işçileri meydana getirmek adına Maymunlar üzerinde genetik deneyleri yapmışlar. Yapılan genetik müdehaleler de başarısız yaşansa da hiç yılmadıkları biliniyor.

 

Sonunda melez bir ırk oluşturmak için erkek Maymun Spermi + Anunnaki kadın yumurtası aşınanıp sonra da bu genetik mutasyonu taşıyıcı uygun bulunan maymun annenin içine yerleştiriliyor. Ne gariptir ki burada da İlk doğan erkek varlığa Adem ismi veriliyor. Daha sonra doğan melez dişi varlığa ise Havva ismi konmuştur. Yani evrensel bir isim bu Adem / Havva :)  


Zaman geçtikçe insan akıllanmaya ve her şeyi sorgulamaya başlıyor. Artık altın mağdenlerinde köle gibi çalışan İnsanoğlu Anunnakilerin tanrı olmadığı anlıyor. Büyük iç isyanlar ve savaşlar başlıyor. Dünya da kalan Anunnakilere yardım gelebilmesi için 3000 yıl var. :( 


Anunnakilerin hiç hesaba katmadığı olay yaşanıyor. Dünya üzerindeki insan nüfüsları katlanarak çoğalmış ve ekip çalışması yapar olmuşlar. 


Artık insanın baber hareket etme gücü karşısında Anunnakiler yenik düşüyor. 


Yaşanan bu durum büyük Tarantula örümceğinin istemeden Karınca yuvasının üzerine düşmesi ve hemen sonra Karıncalar tarafından saldırıya uğrayıp canlı canlı parça bölünerek öldürülmesine çok benziyor. 


Anunakiler geçmiş zamanda yaşanan hazin durumdan kendilerine ders çıkarıyormu? Evet :) 


Büyük bir sabırla makalemin 1. bölümünü sonuna kadar okuduğun için çok teşekkür ediyorum.


"NİBİRU & Anunnakiler geliyor." konulu yazdığım makalemi okuduğunuzda bana ister inanın isterseniz de inanmayın. Makalemin ne kadar doğru veya yanlış olduğuna dair sizin tercih yapma hakkınız daima mevcuttur. 


Ben sizlerin duygu ve düşüncelerinize daima saygı duymaktayım. "NİBİRU & Anunnakiler geliyor." makaleme yönelik sizlerin olumlu veya olumsuz bütün eleştirilerinize açığım.