Mustinho @Mustinho_172

Dünyada Erişimi En Zor Ada Olan Paskalya Adası Gezi Notları

an image of...Rapa Nui ya da diğer batılı ülkelerin tanımladığı adıyla Paskalya Adası, Dünyanın en gizemli yerlerinden biri. Sadece 8.000 kişinin yaşadığı bu otantik adanın her yerini 5 günde ziyaret edebilirsiniz. Benim daha önceden bir kaç Rapa Nui'li arkadaşım olduğundan dolayı bu adada neler yapacağım belliydi. Ben lüks bir otelin (Hotel Explora) misafiri olarak bu adaya gittim. Adaya Şili'nin başkenti Santiago'dan beş saatlik direkt bir uçuşla geldim. Latam Havayolları buraya uçuyor. Uçak biletleri genelde, gidiş geliş 400 Amerikan Doları civarında. Ama benim şansım yaver gitti ve 250 Amerikan dolarına gidiş dönüş bilet buldum. Bu adaya gelmeden önce pahalı olduğunu hesaba katarak gelin. Fiyatlar tıpkı Patagonya ayarında. Patagonya fiyatları aşağı yukarı İskandinav ülkeleri gibi. Paylaşımlı hostel yatakları 20-25 Amerikan doları. Basit tek kişilik özel odalar ise 60 Amerikan dolarından başlıyor. Bir öğün öğle ya da akşam yemeği de aynı 20-25 Amerikan doları civarında. Tabi ki bu fiyat bütçenize göre değişiklik gösterebilir. Ben bu fiyatları ortalama olarak yazıyorum.


Yabancılar için adaya giriş ücreti 80 Amerikan Doları. Şili Vatandaşları için 25 Amerikan Doları. Bunu havalimanında ödemeniz gerekiyor. Evet pahalı bir yer ama her şeyin buraya binbir çeşit zorluklarla geldiğini göz önüne alırsanız fiyatların neden pahalı olduğunu yadırgamayacaksınız. Sonuçta Pasifik Okyanusunun ortasında bir ada. Ayrıca buraya bir çok insan Tahiti'den, (Fransız Polenezyası) de geliyor. Haftanın bir kaç günü Tahiti'ye uçaklar var buradan. İstanbul'dan buraya gelecekseniz, Güney Amerika üzerinden gelebilirsiniz ya da Los Angeles'dan Tahiti'ye uçup oradan da Rapa Nui'ye gelebilirsiniz. Fakat en rahatı Şili'den gelmek. Eğer Güney Amerika'da tur yapacaksanız burayı listenize ekleyebilirsiniz. Diğer türlü İstanbul'dan sadece burayı görmek için gelmek çok masraflı ve uzun olacaktır. Aynı şekilde Avustralya ya da Yeni Zelanda'dan Tahiti'ye geçip oradan da buraya gelebilirsiniz.


Gelelim Rapa Nui neden bu kadar önemli ve özel bir yer... Bu adanın özel olmasının en büyük sebebi Moai heykelleri ve halen kendilerine özgü kültürlerini koruyabilmeleri. Adada kimilerine göre 1000'den fazla Moai heykeli var. Bu heykellerin yapılış amacıyla ilgili bir çok teori olsa da, en fazla kabul göreni, bu heykellerin yerlilerin atalarını anmak amacıyla yapılmış olmaları. 


 Adayı ilk keşfeden 18. yüzyılda Alman bir kaşif / denizci. Heykellerin tarihini kestirmek ise çok zor. Ama bazı kaynaklar, heykellerin bazılarının 1500 yıllık olduğunu söylüyor. Her heykelin farklı bir hikayesi var tıpkı bizler gibi. Bu heykellerin ham maddesi volkanik tüfler. Zaten adada yürürken hep bazalt ve benzeri siyah taşlar göreceksiniz. Jeolojik açıdan ada tek düze bir yer. Flora ve Fauna açısından da öyle. Zaten çok küçük bir yer burası. O yüzden çok fazla çeşitlilik beklemeyin. Her gün inanılmaz güzellikteki Moai heykellerini göreceksiniz. Ve Pasifik okyanusunun keyfini çıkaracaksınız. Ayrıca yüzmek ve güzel bir sahilde güneşlenmek isteyenler için çok güzel bir plaj var. Anakena plajı... Burası gayet güzel ve çevresinde Moai heykellerini görebileceğiniz şirin bir yer. 


Adada güzel yürüyüş rotaları var ya da isterseniz bisiklet kiralayarak da gezebilirsiniz.. Çok fazla yokuş ve yükseklik olmadığından dolayı bisiklet ile gezmek çok zor değil. Bisiklet ile gezerken bazı moai heykellerini de ziyaret edebilirsiniz. Burası ayrıca dalış yapmak isteyenler için de çok cazip bir yer. Scuba diving yapabileceğiniz bir çok tur şirketi bulunmakta. Benim adada ziyaret ettiğim diğer özel yerler ise şunlar:

Ahu Akivi: Buradaki Moai'ların diğer yerlere göre bir farkı var. Buradaki Moai'lar yüzlerini Pasifik okyanusuna doğru çevirmiş durumda. Adada başka hiçbir Moai yapıtı okyanusa doğru bakmıyor. Sadece Ahu Akivi'deki 7 Moai bakıyor. Fotoğraf çekimi için de özel bir yer. 

Rano Kau: Burası kraterin olduğu özel bir bölge. Hemen yakınlarında tarihte Bird Man yarışlarının yapıldığı yeri ve müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Harika bir yer burası. 

Tahai: Buraya gün batımını izlemeye gelmiştik. Burada da bir kaç Moai yapıtı görebilirsiniz. 

Ahu Tongariki: Burası adanın en turistik yeri olabilir. Buraya ben bisiklet ile gelmiştim. Buradaki bazı Moai yapıtları tsunami'den dolayı yıkılmıştı. O yüzden hala Moai'lara bakarsanız boyut açısından aralarında bir düzensizlik görebilirsiniz. Burada ayrıca 10 Metrelik bir Moai var. Yanlış hatırlamıyorsam adanın en uzun Moai heykelide burada. 

Rano Raraku: Burası benim en favori yerlerimden birisi Moai'ları çok yakından görüyorsunuz ayrıca buranın yeşil alanları son derece büyülü. Buraya da gün batımı için gelebilirsiniz. Etrafında baya yürülecek yerler var. 

Adanın en güzel kısmı ulaşımın çok kısa olması, maksimum 20 dakikalık bir araba yolculuğu ile en uzak noktaya varabilirsiniz. Turistik yerlere ulaşım gayet kolay ama bu dediğim yerleri ziyaret etmeniz için tur almanız gerekiyor genelde çünkü araba kiralama olayı pek yaygın değil pek de ekonomik değil ama uygun bir fırsat bulursanız kaçırmayın derim. Aksi takdirde bisiklet ya da tur alıp bu yerleri ziyaret edebilirsiniz. Buraya gelecekler en az kişi başı günlük 100 Amerikan Dolarını gözden çıkarmaları gerekiyor. Tek gelecekseniz bu fiyat biraz daha artabilir. Tamamen sizin gezme stilinize bağlı. Eğer sırtçantalı olarak geziyorsanız, bu fiyat daha da ucuza gelebilir. Buraya gelmeden dönüş biletinizi almanızı öneririm. Bazen zorluk çıkartabiliyorlarmış. Ada halkı Şilileri pek sevmese de, yabancılara karşı gayet sevecenler. Benim Türk olduğumu duyduklarında bayağı sevindiler ve hemen Türk dizileri hakkında konuşmaya başladılar beni de Sultan diye çağırmaya başladılar. Ama Pasifik Okyanusunun ortasında da Türk Dizileri izliyorlar. Adada gençler üniversite okumak için ana karaya gidiyorlar. Kimisi sonra dönüyor kimisi dönmüyor. Ama hala buradaki kültürlerini ve tarihlerini korumaya çalışıyorlar. Ve kendi aralarında hala kendi dillerini Rapa Nui'yi konuşuyorlar. Ama bir çoğu İspanyolca ve İngilizce konuşuyorlar. İspanyolcaları açıkcası biraz garip. Anlamıyorsanız dert etmeyin. Normaldir. Son olarak adada geçirdiğim 5 gün beni çok mutlu etti ve iyi ki buraya gelmişim dedim Pahalı mı evet fakat yolunuz Güney Amerika'ya ya da Tahiti'ye düşerse kesinlikle gelin derim. Özellikle Şubat ayında kendilerine has festivalleri var onu görmek ve yaşamak eğlenceli olabilir... Son olarak ada Şili'ye bağlı olduğundan dolayı adaya vizesiz giriş yapabilirsiniz. Daha fazla fotoğraf ve dünya turumu takip etmek isterseniz beni Instagram'dan takip edebilirsiniz:

Instagram adresim: mustinho_tr


Keşfe devam :)