Kembo @Kembo_1367

Siddhartha - Bir Hint Hikayesi

Adını çok duyduğum için aldığım kitaplardan birisiydi Siddhartha. 29 yaşında kitap okuma alışkanlığı kazandığım için bu dünyanın cahiliyim ve hala öğreniyorum.

Genellikle almadan önce kitaplar hakkında bilgi toplamama rağmen bunda direkt olarak önerilere güvendim. Alman bir yazar tarafından yazılmış, Hint esintileri içeren bir hikaye aslında bu kitap. Yazar bir dönem Hint felsefesine merak sarıyor ve onun esintisi olarak bu eser ortaya çıkıyor.

Siddhartha; kendi toplumunda sayılan sevilen bir genç delikanlı. Yakışıklı, düzgün adeta örnek bir insan. Günlerden bir gün Siddhartha, içerisinde yaşadığı bu toplumda bulunmaya devam ettikçe, kendi içinde bulunan ve sıkıntı yaratan, eksik kalmışlık, tamamlanmamışlık hissinden hiç bir zaman kurtulamayacağını fark ediyor.

Kendi inancı olan Brahman için bile örnek bir insan, gerçek bir Brahman gösterilen bu genç, bir gün babasına karşı geliyor. O günlerde köyünden geçmekte olan ve çileci olarak bilinen gezgin keşişlere katılarak kendi içinde ki "om'u", yani mükemmelliği, tamamlanmışlık hissini aramaya gidiyor.

Çok basit bir hikaye olmasına rağmen, çok derin mesajlar içeren bu kitap üzerine onlarca akademik makale de bulmak mümkün.

"Herman Hesse'in Siddhartha'sını Kahramanın Yolculuğu ve Arketipsel Sembolizm Bağlamında Okumak" isimli bir makalede bu kitabın, Joseph Campell'ın kahramanın sonsuz yolculuğu isimli kitabına mükemmel bir örnek olduğundan bahsediyor. Ayrıca kitabın içerisinde ki bir çok olgunun bilerek yerleştirildiğinden, hepsinin belli bir mesajı temsil ettiğinden bahsedilmiş.

Güzel bir hikaye okumak isteyen herkese tavsiye ederim. Evinde kütüphane bulunduran herkese baş ucu olabilecek bir eser.

Kısa Bir Alıntı:
""O gezi de," diye sordu bir defasında dostu Vasudeva'ya, "sen de ırmaktan öğrendin mi o gizi, zaman diye bir şey olmadığını?"

Vasudeva'nın yüzünü ışıl ışıl bir gülümseme kapladı.

"Evet, siddhartha," diye cevapladı Vasudeva. "Sen şunu demek istedin sanırım: ırmak aynı zamanda her yerdedir, kaynadığı yerde, döküldüğü yerde, çağlayanda, kayıkta, akıntı yerinde, denizde, dağda, aynı zamanda her yerde ve onun için yanlızca şuan vardır, geçmişin gölgesi diye bir şey de bilmez."

"Evet, benim de kastettiğim bu," dedi Siddhartha. "Ve bunu öğrenir öğrenmez, hayatımı şöyle bir gözden geçirdim, o da bir ırmaktı, çocuk Siddhartha'yı genç Siddhartha'dan ve yaşlı Siddhartha'dan ayıran bir gölgeydi yanlızca, gerçek bir şey değildi. Ayrıca, Siddhartha'nın dünyaya daha önceki gelişlerinde de bir geçmiş söz konusu değildi, ölümünde ve Brahma'ya dönüşünde de bir gelecek söz konusu olmayacak. Geçmişte olan, gelecekte olan hiçbir şey yoktur; her şey vardır sadece, şuan içinde varlık sahibidir."

Siddhartha coşmuştu, içinde doğan esin, mutluluğa boğmuştu onu. Oh, tüm çile ve kahırlar zaman değil miydi, tüm uğraşıp didinmeler, tüm korkular zaman değil miydi? Zaman aşılır aşılmaz, zaman düşüncesi kafadan çıkarılır çıkarılmaz dünyadaki bütün güçlükler, bütün düşmanlıklar silinip gitmiyor mu, yenilgiye uğratılmıyor muydu? Coşkuyla konuşmuştu Siddhartha. "