emin savas @emin_savas_1130
Boğaziçi üniversitesinde yaşanan olaylar, politik anlamda hedefine ulaştı, gerçek amacına ulaşamadı. Rektör ataması geri çekilmedi ama gündem birkaç günlüğüne fevkalade değişti. 1960 yıllardan itibaren sistematik olarak eğitim kurumları başta olmak üzere, akademisyenlere, öğrencilere ve kitaplara uygulanan baskı sanırım durumu daha iyi analiz etmemizi sağlayacaktır. Bu olaylar basit bir atamadan ziyade tüm akademiye uyarı niteliği taşımakta. Polislerin kapıyı kırarak öğrenci evlerine yapmış olduğu baskın, genç neslin zihninden kolay kolay silinmeyecek anlardan biri olarak kalacak olması gerçekten çok üzücü. Ben boğaziçi üniversitesini, Yüksek puan ile üniversiteye giren öğrencilerden, Dünyanın çeşitli üniversitelerinde okuyan öğrencilerinden ve üst seviye akademisyenlerinden tanıyorum. Bu imajı milyarlarca dolar karşılığında satın alabilmek imkansızdır. Benim gibi sıradan biri için böylesine ulaşılmaz hedef olarak var olan eğitim kurumunun, Devletin polisi tarafından kapısına kelepçe vurularak lanse edilmesi içler acısı. Üniversite, bilgiyi kategorilere ayırarak kişilere ulaştırmayı kolaylaştıran araçlardır. Bilgileri topluma ulaştırırken, öğrenim ile birlikte sürekli olarak hafızalarda kalmasını sağlayan en güçlü tapınaklardır. Mezuniyette verdikleri kağıt parçaları hafızayı güçlendirecek efsunlara sahip muskalar değil, hafızanın parçası olduğunuzu unutmamanızı sağlayacak küçük haritalardır. Umarım üniversiteler biran önce popülist politikaların amacı olmaktan çıkarak, toplumun hafızası olmalarını sağlayacak erdemli kişilerin korumasına geçerler.