Uncharted: The Lost Legacy - Spoilerlı İnceleme
Uncharted… Seni o kadar çok özlemişim ki...
Uncharted ile Covid-19 döneminde tanışmış ve serinin ilk 3 oyununu çok büyük bir zevkle oynayarak adımı Uncharted hayranlarının arasına yazdırmıştım. Tabii bu kadar büyük bir keyfi bölmek istemedim ve hemen Uncharted 4’ü satın aldım. Ve benim için unutulmaz bir deneyim oldu. Seriyi her anlamda bir üst seviyeye taşıyan bir şaheser ve bana göre serinin en iyi oyunu. Böylece hafızamda harika anılar bırakarak seriye ara verdim ve Uncharted’ın burnumda tüttüğü bugünlerde The Lost Legacy’i oynadım
Her şeyden önce şunu söylemeliyim ki; The Lost Legacy’inin Uncharted 4 kadar geniş çaplı ve üzerine emek harcanmış bir oyun olmadığını bildiğimden beklentim Naughty Dog yapımı olduğu için belirli bir seviyenin üzerinde fakat Uncharted 4 kadar büyük bir yapım olmayacağı şeklindeydi. Ve beklentimi bu yönde tuttuğum için de oyun beni hayal kırıklığına uğratmadı ve oldukça sevdim.
Oyundaki ana karakterimiz bu sefer Uncharted serisinin unutulmaz adamı Nathan Drake değil. Ana karakterlerimiz; serinin sırasıyla 2. ve 4. oyunundan tanıdığımız: Chloe Frazer ve Nadine Ross.
Chloe, Nathan’ın hem eski sevgilisi hem de eski ortağı. Nadine ise özel bir askeri şirket olan Shoreline’ın sahibiydi ve 4. oyunun sonunda Nathan ve Sam’e karşı yenilen Nadine’in birliği Shoreline dağılmıştı.
Kısa da olsa oyunumuzun hikayesine değinelim… Chloe Frazer; babasının, uğruna öldüğü ve bulmak için çok büyük uğraşlar verdiği Hint mitolojisinde bilgi ve hikmetin tanrısı olan Ganesha’nın Fildişi’nin peşine düşer. Bu hazine Hindistan halkı için hem maddi hem de manevi çok değerli bir semboldür. Uncharted’ın diğer oyunlarından alıştığımız gibi yolculuğumuzda yine bir engel var. O da hem Hindistan’da iç savaş çıkartan hem de Ganesha’nın Fildişi’ni ele geçirip satarak gelecek servet ile daha da büyük bir askeri kuvvete sahip olmaya çalışan Asav. Chloe rakibini bildiğinden askeri strateji ve bilgisi çok kuvvetli olan Nadine Ross’a hazinenin yarı payına olmak üzere ortaklık teklif eder. Hikayenin ortalarında Sam Drake’in de işin içinde olduğunu öğreniriz. (Sam’i beklemiyordum, şaşırdım.) Tabii Nadine bu duruma oldukça sinirlenir zira şirketi Shoreline’nın dağılma sebebi Nathan Drake ve abisi Samuel (Sam) Drake’tir. Fakat bu durumu kabullenir ve üçlü, yollarına devam eder. Hikayenin sonunda Asav, Ganesha’nın Fildişi’ni ele geçirir ve üçlümüz Asav’ın peşine düşer. Finalde; Asav’ın, Ganesha’nın Fildişi’ni eski Shoreline teğmeni Orca ile büyük bir bomba karşılığı takas ettiğini ve bu bomba ile birçok masum Hintlinin ölümüne sebep olacağını öğreniriz. Bunun üzerine Orca’yı öldürerek Ganesha’nın Fildişi’ni alırız ve Asav’ın peşine düşeriz. Asav, bombasıyla birlikte suların derinliklerine gömülür. Üçlümüz böylece hem birçok masum Hintliyi kurtarır hem de belirli bir komisyon karşılığı Ganesha’nın Fildişi’ni Kültür Bakanlığı’na teslim etmeye karar verir. Hikayenin sonunda; Chloe ve Sam yeni maceralara atılmak için isteklidir. Nadine ise; eskiden sahibi olduğu Shoreline’nın Orca ile birlikte yozlaştığını görür ve şirketi tekrar bir araya getirme düşüncesinden vazgeçer. Chloe ile birlikte tam anlamıyla ortak olan Nadine hazine avcılığından zevk almaya başladığını da belirtir.
Lost Legacy’nin sahip olduğu bu hikaye bana kalırsa güzeldi. Fakat beklediğim gibi Uncharted 4’ün anlattığı hikaye kadar kapsamlı ve muhteşem değildi. Bu oyunun Nathan Drake’siz bir deneme ve daha çok bir spin-off olduğunu düşünürsek bunun böyle olması da doğal tabii. Keza, kötü adamımız Asav’ın da herhangi bir derinliği olmaması hikayenin güzel ama muhteşem olmamasının sebeplerinden. Ek olarak, sade bir anlatımı vardı. Bu da Hint mitolojisi hakkında bir fikrim olmamasına rağmen olayları rahat bir şekilde anlamamı sağladı.
Chloe ve Nadine iyi bir ikili olmuşlar. Oyunu oynarken kendilerini kelimesi kelimesine dinlettirmeyi başardılar bana. Tabii bunda dublaj ekibinin de katkısı büyük. İkili arasındaki zevkli diyaloglar bir de Türkçe olunca tadına doyum olmuyor. Serinin diğer oyunlarında olduğu gibi burada da yine şahane bir Türkçe dublaj var.
Oyundaki mekan tasarımları ve grafikler şahaneydi. Oyunun başındaki Hindistan sokakları, Hoysala İmparatorluğu’nun muhteşem mimarisi beni kendine hayran bıraktı. Chloe’nin fotoğraf çektiği mekanlar ve daha birçok yerde oynamayı bırakıp manzarayı seyrederken buldum kendimi.


Oyun içindeki müzik kullanımı bence zayıftı. Oynadığım esnada beni etkileyen veya aklımda kalan bir müzik olmadı ama Emeği Geçenler kısmındaki şarkı bir hayli iyiydi. Dinlemek isterseniz adını ve linkini aşağıya bırakıyorum
M.İ.A – Borders
https://youtu.be/r-Nw7HbaeWY?si=SEttz6gzFvAB3GaT
Uncharted serisinden alıştığımız üzere sakince düşünüldüğü zaman basit ama biraz acele edince baya bir komplike hale gelebilen akıllıca bulmacalar yine vardı. Özellikle oyunun The Western Ghats bölümündeki at sembollü madeni para lokasyonundaki Horse Dial bulmacası beni anlayana kadar epey zorladı.
Oynanış yine oldukça zevkliydi, özellikle de tırmanmak. Chloe’ye çok çabuk alıştım ve kontrol etmek epey hoşuma gitti. Fakat sebebi benden mi bilemiyorum ama yer yer takılmalar da yaşadım. Nadine biraz ayak bağı oldu, çatışma sekanslarında da zaman zaman sıkıntılar yaşadım.
Aksiyon gayet tadındaydı. Zorluk seviyeleri de iyiydi. Yer yer zor yer yer kolay diyebileceğim aksiyon sekansları iyi serpiştirilmişti. En beğendiğim ise trenli ve araba kovalamacalı olan son aksiyon sahnesi oldu. Finalinde yer alan boss fight’ı da oldukça beğendim. Yine Uncharted 4’teki gibi bir yakın dövüştü. Orada Nathan ile birlikte kılıç kullanarak Rafe’i alt etmiştik. Burada ise Chloe ve Nadine ile birlikte dövüşerek Asav’ı alt ediyoruz.
Hem yer yer öldüğüm hem her yeri araştırmaya gayret ettiğim için oyunun süresi bana gayet yeterli geldi. Yan görevleri yaptım, hazinelerin hepsini bulamasam da araştırarak çoğunu buldum, bol bol manzara seyrettim ve böylece 8-9 saatlik bir deneyim yaşadım.
Oyunda madeni paralar bulduğumuz açık dünya kısmı benim hoşuma gitti. Zaten yapmanızı gerektiren herhangi bir zorunluluk yok. Dilerseniz ana görevden devam edebilirsiniz. Uncharted evreninde daha fazla zaman geçirmek isteyen benim gibi kişiler için oldukça hoştu. Ayrıca bu kısım The Last Part 2’deki açık dünya kısmı ile oldukça benzer. TLOU Part 2’de Ellie ile birlikte haritayla keşfe çıkıyorduk. Burada ise aynı durumu Chloe ile yaşıyoruz. Sanırım yapımcılar TLOU Part 2 için ön bir çalışma yapmışlar Lost Legacy’de.
Oyunun beklentimi karşılamadığı tek kısım düşman çeşitliliği oldu. Her ne kadar Uncharted 4 iddiasıyla piyasaya girmese de seri için güncel bir soluk. Dolayısıyla yeni bir şey deneyerek birkaç farklı düşman tipi eklerler diye düşünmüştüm.
Uncharted serisi yeni bir oyunla devam edecek mi, bilmiyoruz. Devam edecekse de ana karakterin kim olacağı ile ilgili bana göre dört ihtimal var.
1-) Chloe Frazer ve Nadine Ross. Chloe babasının hayalini gerçekleştirdi ve hazine avına devam etmemesi diye bir şey söz konusu değil. Öte yandan Nadine, Shoreline’ı tekrar biraraya toplamaktan vazgeçti ve hazine avcılığından zevk aldığını söyledi. Ayrıca, Chloe ve Nadine oyunun sonunda tam anlamıyla ortak oldular.
2-) Sam Drake. Zira kendisinin yeni hazine avcılığı maceralarına ne kadar hevesli olduğunu bu oyunla bir kez daha gördük.
3-) Nathan Drake. Bu dört olasılık arasında en zayıfı olsa da tabii ki olmasını en istediğim ihtimal. Uncharted 4 ile birlikte Nathan’ın Elena ile olan mutlu evliliğini ve ikilinin kızını görmüştük. Nate bir nevi emekli hayatı yaşıyordu. Yeni oyunda dedğim gibi çok düşük ihtimal olsa da Nate’i bir şekilde geri döndürebilirler.
4-) Cassie. Kendisi Nathan’ın 4. oyunla birlikte tanıdığımız kızı. Cassie, gördüğümüz kadarıyla babasının eşyalarına ve hikayelerine oldukça meraklıydı. Yeni gelecek oyunda kuvvetle muhtemel Cassie’yi de bir hazine avının peşinde görebiliriz.
Son olarak, yeni Uncharted oyununun Lost Legacy gibi bir spin-off değil de Uncharted 4 gibi oldukça büyük bir yapım olacağını düşünüyorum.
Henüz hiç yorum yapılmamış.